343 kişiye bir cami, 61 bin kişiye bir hastane, alın size Türkiye

Yuh olsun size, zihniyetinize, anlayışınıza, sözde imanınıza ve vicdanınıza! Ve kısa süre içinde analarınızı da alıp gitmenizi sağlayamazsak bizlere!

Mardin/Ankara- Ah bir Ankara’ya dönebilsem! Derler ya leyleği havada gördüm diye, biz leylek meylek de görmedik ama, her hafta bir yerlerdeyiz. Bu hafta da Mardin’deydik, 1100 m.lik Mazı dağı eteğindeki rüya kent. Savur, Dargeçit, Midyat, Hasankeyf, Kızıltepe, Dara, Nusaybin…

Tabii ki Mor veya Mort’la başlayan kiliseler (Mor aziz, mort azize anlamına geliyor), Kasımiye Medresesi, eski kent, çarşı. Ve Yakup, Gabriel, Cebrail, Florans, İsa, Tomas, Ara, Çoban Ahmet, Lütfi; Ali ve Adnan Mungan dostlar. Yurdun dört bir köşesinden gelmiş gencecik öğretmenler, illa ki hemşerim Kevser, Arap kızı Ceren

Neyse ki bu yıl da yüz sürebildik Mardin’e, otantik Hıristiyanlığın merkezi, kültürlerin harman olduğu yer, Mezopotamya’ya…
Amacımız tanıtım yazısı yazmak değil.

Kıllıt’ı bilir misiniz? Olaylardan en çok nasiplenen, can kaybeden Süryani köyü. İçinde üç kilise barındıran, şarap fabrikası olan, bölgenin en varsıl köyü. Fabrikanın sahibi öldürülür, sonra arkası gelir. Can havliyle yurtdışına atarlar kendilerini. Kimse kalmaz köyde. Giderken, bölgenin en güvenilir kişilerinden Savur Belediye Başkanı Eşref Ayaz’a bırakırlar tapularını. Derler ki, “buraları size emanet. Dönersek alırız tapularımızı, dönemezsek, siz değerlendirin buraları”. (Eşref ağabey, Mülkiyeli. Yıllardır belediye başkanı. Oyların hemen yarısı ona çıkıyor. İlk kez böyle bir şey görüyorum; belediye başkanlığı ona bir şey katmıyor, tersine lütfedip belediye başkanlığını sürdürüyor.)

Konu bu değil, uzatmayayım. Bu kez yine Kıllıt’a uğradık, görmeyenler için. Yol kenarındaki asırlık çınarın altına oturdum, onları beklerken. Az sonra bir köylü, “selamun aleyküm” diyerek yanıma oturdu. Arap kökenli, AKP’ye oy vermiş. Yakında tarlası varmış, onunla uğraşmış: geçecek ilk minibüsle dönecekmiş ilçesine.

Ve… Aziz ve yüce devletimiz, koruyamadığı Süryani vatandaşlarının ardından bu köye cami yaptırmış. Tek bir ehl-i Müslim yok burada! Yetmemiş bir de kadrolu imam atamış. İmam efendi, tek müşterisi olmayan camide tüm gün tek başına, oturuyor, yiyor, içiyor, çamaşır yıkıyor. Oysa aynı ülkede; merkepli Kütüphaneci Mustafa amcanın kurduğu üç köy kütüphanesinin, aynı devlet tarafından, personel eksikliği nedeniyle kapatıldığını düşünürseniz… Hay böyle devletin….böyle sistemin…. böyle anlayışın…

Köylüye sordum, buraya kadar gelmişken, niye camiyi kullanmadığını… yüzüme biraz da ters baktı. “Ayıp olur” dedi. AKP’li köylü vatandaşımız bile, Süryani köyüne cami yapılmasını ayıplıyordu. Biliyordum ki, bu ideolojik, baskı vs.den kaynaklanmıyordu. Devleti temsil edenler, ya yükseldikçe kafayı çatlatıyor ya da kafayı bozdukça yükseliyordu.
*** *** ***

Uzun süredir bir cami okul karşılaştırması yapmak istiyordum. Durumun iyiden iyiye gösterişe, hem de çılgınca bir histeriye dönüştüğünü biliyordum çünkü. Ülkesindeki Hıristiyanları, Alevileri, Ateistleri, Musevileri vs yok sayan devletin cami çılgınlığını belgelemeliydim, son rakamlarla bakarak.

Kaç okulumuz var biliyor musunuz? İmam-Hatipler dahil 66.876 bin. 1220 tane de hastanemiz varmış. Ve sadece 6300 sağlık ocağı…

Ya cami? Sıkı durum 77.548! Ve halen 1346 cami inşaatı hızla sürüyor.

343 kişiye bir cami düşüyor ama 61 bin kişiye bir hastane düşüyor. Alt yapısı eksik, hekim açığı olan bu hastane ve sağlık ocaklarında 870 kişiye bir doktor düşüyor.

150 bin civarında öğretmen açığı var bu okullarımızda. Ama 87 bin din görevlisini istihdam ediyor âli devlet! Tabii bunlara, şimdilerde bürokrat yapılan imam efendiler dahil değil. Oysa doktor sayımız bile 77.421….

Aynı anda 26 milyon kişi camilerde ibadet edebilirken, hastanelerin yatak kapasitesi sadece 189 bin. 1346 cami inşaatı sürerken, yeni yapılması planlanan hastane sayısı 37!

Ne var, ne olmuş? Avrupa’da da durum böyle… Niye bu durum sizi rahatsız ediyor” diyen dümbüklerle da karşılaştım.. Yanıtı hazır:
Almanya'da 70 bin sağlık kuruluşuna karşı sadece 8 bin kilise, Fransa'da ise 60 bin sağlık kuruluşu ve sadece 9 bin kilise var. Almanya'da 11 bin 332, Fransa'da 4 bin kütüphane varken, 72 milyon nüfusu olan Türkiye'de bu sayı 1435. Devlet Tiyatrosu sadece 13 ilde var ama Diyanet”e bağlı kuran kursu sayısı ise 82 ilde mevcut olup sayısı 3 bin 852.

14.403 tane cami yaptırma derneğinin bulunduğu ülkemizde, sadece 1 opera, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği bulunduğuna da işaret etmeliyim.
Rakamların insanları ne kadar sıktığını biliyorum ama hiç olmazsa kısaca değinmeliyim:

Koca enerji bakanlığına ayrılan bütçe 250 milyon TL, Sanayi bakanlığına ise 280… Dışişlerine ayrılan bütçe 563 milyon TL, Bayındırlığa 677, Ulaştırmaya 687…. Böyle bir ülkede huzur olur mu? Onun için İçişlerine 783 milyon TL. Ya Diyanet İşleri Başkanlığı’na; 1 milyar 123 milyon TL. Daha ne diyeyim?

Rezilliğin bir başka boyutu; madem dininize böyle önem veriyor, böylesine personel, cami ve bütçe ayırıyorsunuz. Peki….

Dedim ya yeni Mardin’den geldim diye. Camilerinizin bakımsızlığı, pisliği ne? Utanmıyor musunuz? Gelin bir de gavur dediklerinizin kiliselerini görün. Görüp utanın, görüp örnek alın bari. Ya personeliniz? Eminim ki en okumuş imamınızı çıkarın, bırakın papazı, zangoçlardan herhangi birini siz belirleyin; yarışsınlar. İslamiyet konusu dahil, bizim imamları altı okka yapmazlarsa kendimi asarım!
Yuh olsun size, zihniyetinize, anlayışınıza, sözde imanınıza ve vicdanınıza! Ve kısa süre içinde analarınızı da alıp gitmenizi sağlayamazsak bizlere!

Hasan Uysal

Yorum Gönder

10 Yorumlar

  1. öncelikle yazı için teşekkür ederim.

    bir çok noktada katılıyorum size.

    fakat şunu unutuyorsunuz , hastane sayısı ile ibadethane sayısı nı karşılaştırırken şunuda düşünmeliyiz kanımca, hastaneye bi rahatsızlığın olduğunda gidersin ama camiye günde 5 defa gitmen gerekir. söz misali cuma namazında neredeyse tüm camilerde dışarıda insanlar kalmaktadır. o saydığınız ülkelerde ise tam tersidir. kiliseler boş kalmaktadır. neyse eğitim konusuna katılıyorum. islamı öğrenmek diğer dinlerdeki gibi sadece din admlarına mahsus değildir. tüm inananların öğrenme gerekliliği vardır. bu konudaki eksiğimize sonuna kadar katılıyorum.

    öğretmen açığı ile lütfen din görevlisi sayısını kıyaslamayın. ikisinin de var olan sayısnı verip açıklarını kıyaslarsanız daha akılcı olur kanımca. bla bla bla


    allaha emanet olun

    vesselam.

    YanıtlaSil
  2. size çok hak veriyorum.

    YanıtlaSil
  3. Pards'a ek yapmak istiyorum. Özünde söylediğiniz doğru, yani bu kadar cami yapılması fazla. Ama bu hastane az olduğu ya da okul az olduğu için fazla değil, özde fazla. Yani 50.ooo okul 50.ooo hastane olsaydı bunu eleştirmezdim, gibi bir çıkarım yapılamamalı yazıdan, ki şu anda yapılabilir. Devletin halktan topladığı parayı din işlerinde kullanması yanlıştır, isteyen insanlar uygun koşullar altında kendi maddi imkanlarıyla yaptırmalılar illa istiyorlarsa ibadethane.

    Serkan.

    YanıtlaSil
  4. yürü lan. helal olsun. yazıların için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  5. Ülkede bir cami inşa etme histerisi var. Çünkü bazı cami inşaatlarında rant var, halktan toplanan nereye harcandığı belli olmayan paralar, alınan yardımlar, cami'nin alt katını dükkan yapıp işletmek vs. Ayrıca, bu kadar Cami'ye ihtiyaç varmı sorusu da çok doğru bir soru olur. Bazen 50 mt ara ile iki tane cami olduğunu görüyoruz. Namaz saatlerinde ikisinin doluluk oranı yüzde 10'u geçmez. Biraz Cuma günleri kalabalık artar. Bu da insanların ne kadar müslüman olduğunun işaretidir. Sorun bakalım, hangisi kuran'ı okumuş ve anlamış. Hangisi mülkünün, kazancının kırkta birini zekat vermiş. Herşey göstermelik, sevsinler böyle müslümanları.

    Maddi menfaat beklentileri olmasın, çoğu çocuğunu da okula göndermez. Amaç, çocuğum okula gitsin, çok para kazansın, bana iyi baksın, ev aslın, araba alsın



    Resoman

    YanıtlaSil
  6. Kardesim, camiler mi dolup tasiyor Turkye`de? Hepsi gosteris ve goz boyama. Komsu ve toplum baskisi, devleti ele gecirmis hukumet baskisi.
    Islam`da 5 vakit namaz farzdir degil mi? Gidin sabah namazlarina da kac kisi camide, gorun! Uc-bes kisi var mi izleyin! Cami hocasi bile namazi esnemeler icinde kildiriyor,zorla kildiriyor. O muminler karilarinin koynunu, guzel ruyalarinin devamini, aslinda cok hakli ve tatli olarak sabah namazina yegliyorlar!
    Evet cemaat Cuma namazlari sokaklarda, Bayram Namazlari sokaklarda olabiliyor ama, zorlama aliskanlikla,gosteris icin, yani sahtekarlik.
    Bu iletilerde nicin en cok "adsiz" rumuzunu kullaniyoruz, karsimizdaki barbarlardan korkuyoruz da ondan. Bunlar Cezayirdeki laik ailelerin cocuklarini ayaklarindan tutup baslarini duvara carpa carpa olduren, bogazlarindan testereyle kesen, Iran`da asagilik ve sahte devrimlerini , 15-16 yasindaki gepegenc Iranli kizlari, kadinlari, TUDEH Partilileri kursuna dizmeden once, onlara tecavuz edebilen alcaklardir. Ama biz bu namussuzlara dokunmayiz.Cunku biz insaniz.

    YanıtlaSil
  7. abim çok güzel bir araştırma yapmışsın da sen diyorsun ki camiler hastanelerden az olsun ... tiyatro resim vs. kuran kursundan fazla olsun iyide güzel abem burası 100/85 in üstünde müslüman bir ülke insnlar camiye gitmeisn mi kuran öğrenmesin mi kendi dinlerini öğrenmesinler mi hastaneye günde 100 kişi girer öbür çıkar başka 100 kişi gelir açık kapanır ama camiye her kurslara her zman talebe ve müslüman kardeşlerimiz girer oralar Allah'ın evidir haksız mıyım ...

    YanıtlaSil
  8. kültür ve sanat tabiri olmayan,hiçbirşeyle değiştirilemeyecek olan bir değerdir.sanatsız bi insanlık hayatsız kalır.bu su götürmez bir gercektir.ayrıca memleketimizde sğlık ve işsizlik gibi sıkıntıların varolduğu gerceğini kabul etmemek,uzayda yaşıorsn hissi verir insana.
    ilginç bişeydir ki,sayın HASAN UYSAL'ın yazısını okuduğum anda laik duruşunun arkasında laikliği yokedici bir görüş buldum.
    ülkemizde ve tüm dünyada laikliğin kavramsal boyutunu gözönünde bulundurduğumuz zaman laiklerin dindar siyasetcilere karşı tavırları hep aynıdır.din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması görüşünde olan insanlar,dindar siyasetcilere karşı dini kullanarak eleştiri yapmaktadır.örn:"sen ne biçim müslümansın,halkın acken sen yok yatıosun."vs
    bu doğrultuda dini, siyasi eleştrilerine malzeme edenin,dini siyasete karıştırandan farkı kalır mı?
    işte bu yüzden laik deilim.çünki laik olduğunu iddia eden insanlar laik deil.ee laik olmayanlar zaten laik deildir.o zaman laiklik içiboş bir kavram olup cıkar.
    "Eminim ki en okumuş imamınızı çıkarın, bırakın papazı, zangoçlardan herhangi birini siz belirleyin; yarışsınlar. İslamiyet konusu dahil, bizim imamları altı okka yapmazlarsa kendimi asarım!" mevzusuna gelince..
    doğruluğuna inanacağınızı umarım söyleyeceklerimin.almanya'da bir gazetenin muhabiri,hizbullahın dini lideri olan fadlallah ile röportaj yapmaya gider.röportaj biter ve gazeteci almanya 'ya döner.almanya'ya döndüğü zaman gazeteciye yöneltilen ilk soru şudur:"nasıl buldunuz fadlallah'ı"
    gazeteci şu cevabı verir:"sacını,sakalını ve sarığını görmezliten gelirseniz tipik bi alman filozofuyla konuşuyormuş hissine kapılırsınız."der.
    düşünün ki fadlallah sıradan bi müslüman.alimin karşısında gazetecinin vereceği cevap ne olurdu.
    Ayrıca insanların inançlarını,inanan insanların bilgi birikimini bir yarış atı gibi gören zihniyete yazıklar olsun.her insan farklı yolda yol alır.bir papazla bir imamın bilgi birikimini sınayan ve yarıştıran zihniyete yazıklar olsun.böyle memleket meselesi irdeleyen insan ancak dünyaya felaket getirir.
    sayın HASAN UYSAL.SEN TAM BİR KÜLTÜR YOZLAŞMASISIN.

    YanıtlaSil
  9. ölümden sonrasına ahirete inananlar inandıkları için hiçbirşey kaybetmezler.çünkü ölümden sonrası yoksa zaten yoktur.
    peki ya varsa inanmayanlar inanmadıkları için neler kaybedeciğini hiç düşündümüzmü ?

    YanıtlaSil
  10. Allah herkese akil,ve mantik vermis,acaba allah icin hangisi daha hayirlidir,5 vakit namazmi,5 tane agacmi,her imamin allah icin hergün sadece 5 agac diktigini düsünün,günde 385.000 agac,yilda
    140.525.000 agac yapar,birde düsünün tüm cemaat haydi agac dikmeye türkiye cennet olur inanin allahin hangisi daha cok hosuna gider, ama yan gelip yatma yeri camilerdir ,bosuna ödenmis onca ise yaramaz(faydasiz) personel,ve hic kimseye faydasi olmayan ibadet allah icin faydali bir sey yapmak istiyorsaniz mantikli ,
    insanliga faydali birsey yapin bence bu ibadetten cok cok daja faydalidir ,ve saniyorumki allahta bunu daha makul görür....
    Ve ayrica bu kadar yan gelip ,yatanlarin parasiyla,bu vatanda kimse ac yatmaz.. asil haramin en büyügünü bu günahkar insanlar yiyor..

    YanıtlaSil

Küfürlü, aşağılayıcı, hakaret içeren, içinde fikir barındırmayan ve yazı içeriğiyle ilgili olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Emoji
(y)
:)
:(
hihi
:-)
:D
=D
:-d
;(
;-(
@-)
:P
:o
:>)
(o)
:p
(p)
:-s
(m)
8-)
:-t
:-b
b-(
:-#
=p~
x-)
(k)