Kader, imtihan ve Özgür İrade Çıkmazı


İslamcılar kader ve imtihan çelişkisini açıklamaya çalışırken sık sık " Allah bizim ne yapacağımızı, cennete mi cehenneme mi gideceğimizi biliyor ve takdir ediyor ama yaptıklarımıza karışmıyor, bizim özgür irademiz var" derler. Aslında bu argüman ilk etapta mantıklı gibi gelse de çelişkinin üstünü örtmekten başka bir şey değildir. Çünkü bir Tanrı'nın bilmesi demek zaten müdahil olmasıyla aynı anlamdadır. İslam'a göre bütün evreni, zamanı ve mekanı o yaratmıştır. Evrendeki bütün neden sonuç ilişkilerini, bütün hareketi o belirler. Kendi iradesi dışında gelişen olaylardan haberi oluyor olsaydı, Tanrı sadece biliyor, karışmıyor diyebilirdik ancak onun iradesi dışında evrende hiçbir şey olamaz. Bir toz zerresinin hareketi bile onun ilminin sonucudur.


İnsan verdiği kararları çevresindeki koşullara ve faktörlere göre verir. Bu koşullar ve faktörler ise Tanrı'nın kontrolü altında, hatta onun sebep olduğu şeyler olduğundan, Tanrı eğer denilen vasıflara sahipse, insan gerçekten özgür olamaz. İnsanın hangi ailede, hangi ülkede doğduğu, genleri, zeka seviyesi, içinde yetiştiği çevre, ekonomik durumu, önceki tecrübeleri, onu iyiliğe veya kötülüğe iten dış etkenler yani insanın davranışlarını belirleyen bütün unsurlar Tanrı'nın iradesine dayanır. Kainatın her anında ve her zerresinde mutlak bir hakimiyeti ve iradesi olan Tanrı'nın dışında özgür bir insan iradesinden de söz edilemez. Durum bu olmasa ve Tanrı insanı gerçekten özgür kılabilecek (ve kılmış) olsa, yani insanın kararları konusunda Tanrı'nın hiçbir kontrolü olmasa, o zaman da bu durum Tanrı'nın özgürlüğünü kısıtlar. İnsanın özgürlüğü ve iradesi Tanrı'nın mutlak iradesiyle çelişir. İnsan gerçekten seçimlerinde özgürse ve Tanrı'nın bunda hiçbir rolü yoksa, fonksiyonu sadece bunları baştan bilmekten ibaretse, bu Tanrı'nın gücüne sınır koyar. Tanrı her şeye kadir olduğuna göre, bizim seçimlerimiz de onun onayı ve bilgisi dahilindedir. Hatta çevremizdeki her şeyi o yarattığından, seçimlerimiz de dolaylı olarak onun sebep olduğu şeylerdir. Dolayısıyla, hem Tanrı hem de insan bir arada özgür olamaz. Cüz-i irade ve külli irade ayrımı da bu işi çözmeye yetmez. Bu çelişki dinlerin doğasında vardır ve din adamları bunun içinden ağızlarıyla kuş tutsalar çıkamazlar. Kendilerine sorun, alacağınız hiçbir cevap sizi tatmin etmeyecektir.

İslam'ın tanrısının bir ismi de El-Alim'dir. Yani “Ezelî ilmiyle, büyük-küçük, mümkün-muhal, gizli-aşikâr her şeyi bilen.”, “İlmi, yaratılmış ve yaratılmamış her şeyi birlikte ihata eden (kaplayan, içine alan).” demektir. Zamanı ve mekanı yaratan Tanrı, zamandan da , mekandan da münezzehtir. Gelecek, geçmiş gibi kavramların O'nun için önemi yoktur. Gaybı yalnız o bilir. Bilgisi haricinde hiçbir şey olamaz. Dolayısıyla, Tanrı daha evreni bile yaratmamamışken; Şeytan diye bir varlığı yaratacağını, onun isyan edeceğini, onunla iddiaya tutuşacağını, cehennemi yaratacağını, insanı yaratacağını, orada hangi insanların yanacağını, hangilerinin kurtulacağını biliyor ve bu bilgiyle bütün bu yaratım işini yapıyorsa orada imtihandan veya özgür iradeden bahsedilemez. Sadece kendi yarattığı aciz ve zavallı kullarından keyfine göre kimisini sonsuza kadar ateşlere atan kimisini de hurilerin arasına atan. Bunu hangi amaca yönelik olarak yaptığı da belli olmayan sadist ve psikopat bir tanrıdan söz edilebilir. İslam mitolojisinin ve hatta diğer tek tanrılı dinlerin de tarif ettiği Tanrı budur. 

Yorum Gönder

21 Yorumlar

  1. kardeş yanlış anladığın bi nokta var oda ama ilkin hem fikiR olduğumuz noktayı söylemek istiyorum bakın bey efendi haklısınız herşey allah kontrolü altında oluyor tamam siz kendi diliniz ile bile soyluyorsunuz ama bu durum bize bizim yaptığımız hareketlerin sorumlusu allah olduğunu gostermez özetlemeye calisirsa m şunu söylemek istiyorum yani senin kaderinde olduğu için değil sen o fiili hareketleri yada düşünceleri neyse artık yaptığın için kaderde var hem birşey daha söyleyem ilk önce allah i isbat la ma miz lazım kine bunları konusalim çünkü herşey tanimak tan ve birşey hakkında bilgi sahibi olmaktan başlar bi cümle söyleyip bitirecem sen hiç katip siz harf muhtar siz köy ustası z iğne hakim siz mahkeme gördün mu onun için diyorum ilkin tanimak lazım sen ahmet mehmet i tanımadan yorum yapamazsın ki .

    YanıtlaSil
  2. Selam Gaffar

    "sen hiç katip siz harf muhtar siz köy ustasız iğne hakim siz mahkeme gördün mü"

    Muhtarsız, katipsiz sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplum insanlarında vardı. Yani bu toplumlarda muhtar, devlet, para, banka yoktu. Günümüzde bu toplumların çoğu Beyaz Adam ideolojisi (batı uygarlığı) tarafından silahla, hastalıkla yok edildi.

    saygılar

    aykut şahin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sadece muhtarı cevaplamışsın ustasız iğne. topraktan demir madeni kendi kendine çıkıp sonrada iğne olmadı ya.

      Sil
  3. Bir Müslüman17 Şubat, 2013 22:09

    Kader imanın şartlarından biridir yani her şeye inanmış biri kadere inanmamışsa müslüman değildir. Bu sebeple kaderi iyi bilmek ve iyi anlamak gerekir. Aslında kavranması çok ta zor olan bir kavram değildir, sadece düşünmek yeterlidir.

    Kader: Allah'ın olacak olan şeyleri önceden bilme yeteneğidir. Yani şimdi benim yarın kalkıp işe nasıl ne zaman gideceğimi ta ezelde biliyor olmasıdır. Tabi böyle olunca akıllara yukardaki gibi '' e madem herşeyi biliyorda benim imtihanımın ne geçerliliği kaldı? '' sorusu gelmektedir. Tam bu noktada irade sorumuza cevap olmaktadır.

    İrade: İnsanın karşısına çıkacak seçenekler arasında seçim yapma özgürlüğü ve yeteğidir. Yani ben yarın işe gideceğim saat kaçta kalkacağımı bilmiyorum sadece saati kurup yatcam. Sabah saat çalcak ben kalkıp hazırlancam kaç dakikada olacağı belli değil çünkü geçen hafta geç kalmıştım. Ben istersem kendi arabamla ya da otobüsle ya da metroyla gidebilirim bunun seçimini benim yapmama bir engel yoktur. Kendi arabamla giderken yolda trafik olduğunu görüp arabamı bir yere parkedip metroyla devam da edebilirim. Tüm bunların seçimini ben yapabilirim. Kaderin burdaki varlığı ise benim seçimlerimde bir etkisi yoktur. Sadece benim hangisini seçeceğimin Allah tarafından önceden bilinmesidir. Benim şimdi kaderi değiştirmek isteğim üzere işe giderken bak şimdi hiç yapmadığım bişey yapıp taksiye bincem hatta parasını da vermeden kaçcam deyip Allah'ın bunu da bilcek değil ya demem mümkün mü?

    Kaderi bir alın yazısı kaçınılmaz bir çizgi gibi düşünmek yanlıştır. Bu ray üzerinde giden tren gibi değildir. Ki imtihanda burda devreye girer.

    İmtihan: İnsanın karşısına çıkacak secenekler arasından yaptığı seçimler ile değerlendirilmesidik. öğretmen öğrencileri test yapar. Verilebilecek cevaplar bellidir. Cevapların doğruluklara göre verilecektir. Öğrencinin öğretmene sen bu şıkkı buraya benim seçmem için koydun ben de seçtim eğer onu seçmemi istemiyorsan şıklara koymasaydın koyduysan ben de istediğimi seçerim demesi mümkün mü? Aynı iyi tecrübeli öğrencisini tanıyan bir öğretmen için X öğrencisinin hangi cevabı vereceğini tahmin etmesi olağan mıdır? Allah ta kainatta olup bitecek herşeyi önceden bilir.

    Bir çocuğun anne babası hangi oyuncakların çocuğuna daha ilgi cekici geleceğini bilir. Daha oyuncakcıda bile baba küçük kızının tabanca ve bebek arasında hangi seçimi vapacağını önceden bilir.

    İnsan kararlarını çevre şartlarına göre verir. Tarlasına dikeceği ekin seçiminde iklimi ve toprak özellikleri gibi faktörleri göz önünde bulundurur. Bu yapacağı seçimle maddi kazancına sorumludur. Eğer yanlış seçim yaparsa madden sonuçlarına katlanmak durumundadır.

    Bir de dinden örnek verelim...
    Dinin gerektirdiği gibi seçim yapmakla da manen sonuçlarını göze alması gerekir. Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Şimdi bir müslümanı inceleyelim:
    Oruç tutmakla tutmamak arasında seçim yapacak. Çevre faktörleri ne derece geçerlidir. Anne babasından veya büyüklerinden veya toplumdan aldığı kültür çevre faktörleri arasında büyük yer tutar. Eğer çevresindekiler oruc konusunda gevşek veya özensiz iseler bu X kişisi de aynı yöne eğilimlidir. Ama müslüman olduğuna göre iman etmiş ve karşılığını alabilmek için de ibadet yapması gerektiğine de inanmıştır. Çevresindekilerin tutumunun yanlış olduğunu kabullense de kabullenmese de anlamıştır. Vicdanı da tutması gerektiğini söyler. Eğer iradesi seçimini ya çevresinin ürettiği bahaneleri kabul edip '' işte çok sıcak işte çok soğuk yok efendim günler uzun yok efendim kiloluyum dayanamam yok efendim zayıfım dayanamam'' tutmamak yönünde ya da '' Allah'ın emridir, o kadar kolaylıklar vardır dayanamazsam bozarım'' deyip teslim olarak tutmak yönünde yapacaktır. Ha şunu da söylim zaten tutamayacak olana farz değildir, o başka.

    Daha fazla örnek vermeme gerek yoktur heralde... Allah kullarına yapacakları kaçınılmaz seçimlerden dolayı zulmetmez. Onun azabı hakkıyla azabı hak edenlerden başkasına değildir.

    Allah hidayet eylesin... Bilerek yanlışı seçmekten uzak eylesin. AMİN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıdaki yazıyı hiç ama hiç anlamamışsın, o yüzden zaten yazıda eleştiri getirilen noktaları sanki hiç okumamış gibi tekrarlamışsın. "Allah kullarına yapacakları kaçınılmaz seçimlerden dolayı zulmetmez" demişsin. Zaten yazıda da eğer gerçekten tarif edilen gibi bir tanrı varsa insanın yapacağı tercihler kaçınılmazdır, dolayısıyla bir tercih değildir, zorunluluktur deniliyor. Keşke yorumunun sonuna dua koyacağına yazıyı daha dikkatli okuyup anlamaya çalışsaydın ama bir müslümandan bunu beklemek saflık olur.

      Sil
  4. Bir Müslüman23 Şubat, 2013 04:34

    Yazıyı dikkatlice ve düşünerek okudum. Bunlar zaten her zaman söylediğiniz şeyler. Burdan anlaşılan sen de benim yazdıklarımı her zamanki gibi okumuş ama aklını anlamamaya dayatmışsın. Şimdi sadece dediklerimi anlamaya çalış yeter. Bana anlamadığın yeri sor.

    Heralde demek istediğin buraya cevap vermem

    " Tanrı
    eğer denilen vasıflara
    sahipse, insan gerçekten
    özgür olamaz. İnsanın hangi
    ailede, hangi ülkede
    doğduğu, genleri, zeka
    seviyesi, içinde yetiştiği
    çevre, ekonomik durumu,
    önceki tecrübeleri, onu
    iyiliğe veya kötülüğe iten dış
    etkenler yani insanın
    davranışlarını belirleyen
    bütün unsurlar Tanrı'nın
    iradesine dayanır. "

    Allah ilim sahibidir yani her şeyi önceden bilebilir. Burda hem fikiriz heralde. Insanın doğduğu ülkenin toplumun ailenin oluşturduğu bir hayata bakış açısı vardır. Eğer dinen sakıncalı bir hayat süren bir toplumsa elemanın kötüye eğilimi daha kolay olur. Ama e insanın aklı da var. Tam tersini düşün senin doğduğum ülke toplum (aileni bilemicem) müslümanken sen nasıl onları geride birakabilip aklınla seçim yapabildin. Genlerin önemi yoktur. Hangi insan içki içmek benim genlerimde var doktor raporum var diyebilir. Zeka ise zaten dediğim gibi adamin yaptığı seçimler mantıklı değilse bu adam yükümlü değildir. Ne derece aklı eriyorsa o derece sorumludur. Ekonomik durum da etkili bir faktör değil çünkü sizin de her zaman dediğiniz gibi fakirin inancı daha kuvvetlidir. Ha bunu tam tersi için söylüyorsan zengin daha uyanık gözü açık adamdır. Kafa zehir gibi işler iş zekata gelince veresi de yoksa ordan burdan bahane aramayı bilir bulur da. Zengin olupta usulünce zekat veren hacca giden adam yok mu aynı ekonomik durum etkisi onun için de geçerli. Daha önceki tecrübelere gelince burda heralde en çok zorlanması gerekenler sonradan dine girenler olması gerekirken baktığın da onların kırk yıllık müslümandan daha dindar olduğunu görürsün.

    Şimdi gelelim Allah bu ortamın ne kadarında işin içinde ?

    Allah adama göz verir görsün diye ama neden harama bakmak için kullandığın da " e ben napim şimdi gözü vermiş karıyı vermiş eğer bakılmıcak olsa birinden birini vermezdi. " fikri haklı olsun. " E içki haram o zaman içki yapılmasına neden müsade etti ? Müsade ettiki içilsin diye... " gibi bir açıklama ne derece doğrudur. Okul örneğine dönersek her sorunun 5 tane şıkkı var bunları yazan hoca seçim yapacak olan öğrenci. " Öğrencinin yaptığı seçim özgür değildir" fikri yanlış " öğretmenin notu doğru seçimlere göre vermesi zulümdur" fikri yanlış. ulan yanlış doğruyu götürmüyo doğru yanlışı götürüyo be

    şimdi eğer anlamadığın yer varsa orayı sor. Kader anlaşılması zor bir kavram değil. Imtihan da öyle ama iradeyi bunların arasına sokarken bazı yerleri oturmuyomuş gibi gözükebilir. Anlamazsan anlamadığın yeri sor


    Ha bide şöyle bi durum var şimdi ben ne desem sen e şurası e burası dicen tam anlamıyla da anlatabilsem sen bir ateist blogunda BIR MÜSLÜMAN bir ateisti ikna etti dedirttirmemek için kabul etme erdemi gösteremicen. Nasıl yapcaz şimdi? (eğer anlar da söyleyemezsen bişe yazma ben de arkandan öyle sallamam meraj etme)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dostum yazıda işaret edilen tutarsızlıkların hiçbirine ikna edici yanıtlar verememişsin. Sadece cevap verdiğini zannediyorsun ama sonra da anlamadığın yeri sor diyorsun. Olayı anlamayan sensin bence bak adam ne güzel yazmış. Tanrı bütün geçmiş ve geleceği belirlemiştir. İslam dinine göre kader olarak isimlendirilen, geçmiş ve gelecek tüm olaylar ve varlıklar Allah katında bulunan Levh-i Mahfuz'da yazılı bulunmaktadır. Hatta Allah sonsuz ilim sahibi olduğuna göre şeytanı, cehennemi ve cehhennemi dolduracak insanları da önceden belirlemiş ve ona göre yaratmıştır. bu durum insanın özgür iradesi mantığıyla çelişmez mi? Kuran'da bile yazıyor biz istesek herkesi hidayete erdirirdik ama bazılarının kalplerini mühürledik diye. Senin verdiğin Öğretmen, öğrenci örneği de bu duruma uygun değil çünkü aynı şey değil. Öğretmen öğrencisinin hangi başarı ve başarısızlıkları yapacağını bilerek onları yaratmamıştır ama allah yaratmıştır. Yani örneğin konuyu tam karşılamıyor bu yüzden de hatalı mantık yürütüyorsun veya işin içinden çıkmak için bilerek çarpıtıyorsun.

      Sil
    2. Bir Müslüman24 Şubat, 2013 06:35

      Kardeşim kendin bildiğin bir şeyi anlatırken karşındakinin ne kadar bilmediği ya da ne kadar anladığını bilmeyince böyle olabiliyor. Tamam. Sen Levh-i Mahfuz da ne yazdığını zannediyorsun? Bir Örnek vererek yaz ben de sana doğrusunu yazim. Heralde en iyi yöntem bu.

      Sil
    3. Bir de Allah ,evet dileseydi herkesi imana getirirdi,haklısınız ama o zaman imtihanın manası kalmazdı.Bir öğretmen her öğrencisine dilese 100 verirdi,ama o zaman çalışanla çalışmayanın arasında adaletsizlik olmayacak mıydı?
      Öncelikle iman kavramının tanımına bakalım:
      İman:Cenab-ı Hakkın istediği kulunun kalbine cüz-i ihtiyarını sarfettikten sonra kalbine koyduğu bir nurdur.Yani kul,öncelikle imanı talep edecek,isteyecek,sonra da Allah,bu imanı isteyen kuluna ,imanı vermeyi isteyecek.Kim olursa olsun,farketmez,imanı talep etmedikten sonra,Allah da onu talep etmez.
      Bu vermiş olduğum tanım,İslamın önde gelen liderlerinden Sadettin Taftezaniye aittir.

      Sil
  5. diyelim ki şu, levhi mahfuz dan alıntı : "'X ' e o kadına tecavüz etmemesi konusunda uyarıcı gönderdik ama o kötülüğü seçti"
    şimdi bu durumda allah bu çocuk dünyaya gelmeden bunu yazmış koymuş. çocuk dünyaya geldi ve senaryo oynandı. işte anlamıyorsunuz ki,
    imtahanı sırasında çocuk bu işi yaptı. Allah zamandan münezzehtir. Allah geleceğe gitti. çocuğun bu işi yaptığını görüp, geçmişe, yani çocuk doğmadan binlerce yıl önceye dönüp olacakları yazdı. çocuk ne orda yaptıklarını yapmak zorundaydı, ne de ben gelecekte yaşarsam 30 yaşinda hırsızlık yapmaya mecbur değilim. geleceği değiştirebilirim. ama Allah gelecekle her an irtibatlı olduğundan herşeyi isterse çok önceden yazar. anlayamadığımız yer ise nasıl oluyor da zamanda gidip gelebiliyor ya da aynı anda farklı mekanları görebiliyor?
    biz daha çok zorlanırız. çünkü hala yönetimimize bırakılmış duyu organlarımızı bize ait sanıyoruz.. biz sadece iradesi olan ruh parçalarıyız. Ateist kardeşim. yanılgı sandığınız herşeyin o çok güvendiğiniz maddii anlamlarla ve kavramlarla ispatlanabilen gerçekler olduğunu tüm varlığımla itiraf ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kader konusunu daha iyi anlayabilmek için zaman kavramı ile ilgili bilgilerimizin olması gerekir.Zaman kavramının göreceli olduğunu ve insanların hayatı kolaylaştırmak için kullandıkları yapay bir kavram olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz.O halde şöle bir bilimsel örnekle açıklamaya çalışalım:


      Günümüz bilimi dünyadaki seslerin kaybolmadığını(yok olmadığını)tespit etmiştir.Bu seslerin iyonsfer tabakasında rastgele dolaştığını bulmuşlardır.



      Şimdi geleceğin teknolojisinde bu seslerin bulunduğunu farz edelim.(hatta Hitlerin sesi keskin olduğu için ayırt edildiği söyleniyor).Böyle bir durumda geçmişte yaşamış insanların ne hakkında konuştuklarını biliyor olacağız fakat aynı zamanda müdahale edemeyeceğiz. Kaderi de bu şekilde düşünelim. Yüce Allah zaman kavramından münezzehtir. Zaman kavramı insan keşfidir. Onu Yaratan'ın zaman kavramı ile açıklamak saçmalık olur.
      Gelecekte insanların neler yaşayacağını biliyor ama müdahale etmiyor.


      Şimdi arkadaşlar çıkıp da biz gelecekten bahsediyoruz geçmişi niye örnek veriyorsun diyebilir. Ancak gelecek bilinmeyendir ve eğer biz geçmişte yaşanmış bir şeyi bilmiyorsak o bizim için gelecek olur.

      Sil
  6. bu yazılar bitmesin, devam etsin. yorumlarda müslümanların konuya ne kadar dar baktıkları ve yazılanları ne kadar anladıkları besbelli. zaten gerçek hayatta da dediğiniz gibi, bir müslümana bu konuları açınca IQ düzeyinin 80 civarı olduğu yanıtlardan hemen belli oluyor ve asla tatmin edici olmuyor. sizi çok seviyorum be destekliyorum, lütfen bloga tam gaz devam edin. :)

    YanıtlaSil
  7. Ben sarap iciyorum dogrudur
    skli olanda beni hakli bulur
    icecegimi biliyordu tanri
    icmezsem tanri yanilmis olur

    YanıtlaSil
  8. Eğer ki Müslümansanız; aklınız yardımıyla hareket ettiğinizi düşünmeniz yanlış, düşünme yetiniz varsa pek tabi. Çünkü Müslümanlığa göre Allah her şeyin yaratıcısıdır. Yani zaman kavramını da o yaratmıştır. Zaman yokken de o vardı. Ve kader denilen kavram da onun icadıdır. Şu an yaptığınız, daha önce yaptıklarınız ve hatta ölürken nasıl öleceğinizi dahi bilir öyle değil mi? Yani buna karşı konulamaz bildiğim kadarıyla. Şunu demek istiyorum ki kadere karşı koyamıyoruz, Müslümanlığa göre. Sizi bilemiyorum ama bana kader kavramını söyle öğrettiler. Önümüzde iki yol var ve birini seçersin yani “ seçim hakkı benim.” Ama bu Müslümanlığa aykırı çünkü tanrı her şeyden üstündür. Şayet düşünme yetimiz varsa ve ona göre hareket edebiliyorsak, kadere karşı kazanılan bir zaferdir bu. Yok, eğer kaderin kendisi buysa, insanoğlunun yaratılma amacı; tanrının egosunun tatmin etme yoludur. Çünkü tanrı daha ben var olmadan yapacağım yani kendi irademle seçeceğim (nasıl bir iradeyse… ) günahları biliyor. Peki, dünyaya gönderilme amacımıza ne oldu? Hani biz sınavdaydık, ona göre ödüllendirilecektik. Zaten benim ne yapacağımı biliyor. Bu kedinin ip yumağıyla oynayacağını bile bile o yumağı ona vermekten başka, izleyip keyiflenmekten başka hiçbir şey değil bana kalırsa. Şuna getirmek istiyorum işte; sınavda falan değiliz. Eğer kendi irademizle hareket etmiyorsak işiniz egoist bir tanrıya kalmış demektir. Yok, eğer düşünüyorsak; yaptığınız şeyleri bir ödül almak için değil ( sevap dolayısıyla cennet ), iyi olduğu için yapın. Bence bunları bir düşünün, düşünebiliyorsanız tabi…

    YanıtlaSil
  9. İmtihanın şartları ve koşulları Allah tarafından oluşturulup ama sınava girenlerin özgür iradesiyle seçimler yapabildiği iddia ediliyorsa;

    *Sınav da eşit şartlar oluşmuş mudur? (genetik harita,coğrafi koşullar,sosyal etkenler,yaşamsal etmenler vb.)

    *Bu farklı koşullarda farklı donanımlarla sınava giren insan Allah tarafından neye göre kategorize edilmiştir.Bu konuda nasıl bir eşitlik sağlanmıştır.

    Sonuç olarak sınava girip veya girmemek konusun da seçim yapamayan insan için hür irade hiçbir zaman oluşmamıştır.
    İslamda Allah'ın her şeyi önceden bilmesi ilkesini sonsuzluk kavramıyla çarpınca ortaya kaotik bir "Bilmek" çıkıyor.Bunu mümin,insanın üç boyuttan öteye geçemeyen nizamıyla cevaplandırırken,sorgulayan insanın elinde kocaman bir kısır döngü kalıyor.Yani tüm evreni bir şartlı reflekse tabi tutan Allah sonsuzlukta her şeyi önceden bilerek kendini tatmin etmektedir.Bazı canlılarda "Bilememekle" onu yaratan gücün hiç tatmadığı bir duygunun keyfini çıkarma hakkına sahip olmuştur.Neye göre tüm semavi dinlere göre..

    YanıtlaSil
  10. Allah Teala her şeyi önceden yazıp çizdi de senin elini kolunu mu bağladı sen cehenneme gideceksin ibadet etme diye madem özgür iraden yok nasıl inkar ediyorsun keyfi isteklerine göre hareket eden Tanrı kendisini inkar eden eleştiren seni hangi konuma yakıştırırdı ?

    YanıtlaSil
  11. Kur'an'da kader, ölçü olarak geçer. Misal dünyanın kaderi, (ona belirlenen ölçü) kendi etrafında ve güneş etrafında dönüşüdür. insana belirlenen ölçü ise özgür iradesidir. her şeyi yaratan dolayısıyla zamanın da yaratıcısı olan Allah'ın her şeyi bilmesi çelişki değildir. Bilmek ve müdahale etmek ayrı şeylerdir. Peki Allah müdahale eder mi? Evet eder. Sen istersen eder... Allah dileyene/dilediğini verir: Dileyen kişi ile kendisinden dilenen Allah arasındaki ilişkidir bu... Hangi tarafta olmak istediğine bağlı...

    YanıtlaSil
  12. Sanırım temel bir sorun yüzünden anlaşmazlığa düşülüyor. Zaman kavramı tanıtlanmamış. Zaman nedir? Bakın tanımdan bahsetmiyorum. Çıkarsamadan bahsediyorum. Varlık ve zaman ilişkisinden. Zamanın evrenselliğinden. Bahsettiğimiz zaman ölçülemez. Eğer ölçülebilirse göreli olur. Göreli bir kavram kendi ile çelişeceğinden ussal değildir. O halde bu konuyu açmak gerekir. Tüm evrende sadece tek bir zaman vardır. Şimdiki zaman. Peki şimdiki zamanın olumsuzlaması nedir? Gemiş zaman. Şimdiki zamanın kıpısı( potansiyeli) ise gelecek zamandır. Temel sorun ise şudur. Zamanın bir kavram olması, dolayısı ile kendinden bağımsız ve evrensel olmasına karşı insanların yaşamlarının ise birer görüngü ( fenomen ) olmasıdır. Sadece şimdiki zamanda var olan, sınırlı bir varlık yokluk döngüsünde, ve bir çok etkene bağlı olarak hesaplanamayacak kadar çok etken içinde bulunan inasanın yaşamı nasıl zamandan bağımsız gale getirilecek. Bahsedilen şey kavramsal olarak insan değil, belirli herhangi bir insan. Sanırım dinlerde yapılmak istenen tam da bu. İnsan göreli bir varlık ama onu bu görelilikten kurtararak kavramsallaştırmaya çalışılıyor. Zamandan bağımsız kılarak evrenselleştirmeye çalışılan belirli insan, zaman kavramının tanıtsanmamış olmasından dolayı zaten bilinen bir hayatı yaşadığı, yani ne yaparsa yapsın geçmişi, geleceği ve şimdisi tam anlamı ile biliniyor deniyor. Ancak tüm belirli varlıklar evrensel şimdide oldukları ve birer görüngüden ibaret oldukları için kendilerini evrenseleştirme çabaları şimdiki zamanun olumsuzlanması ile yani geçmişte kalmarı ile ortadan kalkıyor.

    YanıtlaSil
  13. Arkadaşım anlamamaya zorluyorsun kendini ama şunu bil ki bir bilgiyi öğrenmek için önce onu kabullenmelisin, ayrıca dediklerinin hiçbirisinde mantıklı bir açıklama yok, yani sana şöyle diyeyim, yanlış mantık yürütüyorsun, objektif bakmalı ve derin düşünmelisin. Şu an sakinim fakat yazını okurken öyle sinirlendim ki küfür ettim, ateist kardeş(haşa :D) hakkını helal et sonra ahirette isteme:D(bunları bir ateiste söylediğime inanamıyorum, bu kadar mantıksızlar işte swh) neyse istersen benim blogada bir göz at esasolay.blogspot.com daha bomboş ama dolduracağım inşaallah. şöyle diyelim, ben sana başta şu küfürleri yazmayı düşünüyordum ama şimdi vazgeçtim:

    Ulan azına sıçtımın piç şerefsiz sik kafalı sen ne bok yiyonda hangi olmayan mantığınla bunları o olmayan aciz beyninle uyduruveriyorsun? ulan seni pezevenk, sen nasıl olurda kurandaki ayetleri çarpıtarak yorumlarsında, başkalarına yanlış bilgi vererek onları da yanıltırsın? Hani anlamadığım şey bunları yapmaktaki amacınn illuminati'ye mi masonluğa mı hizmet etmek zaten Allah(c.c.) 'yi inkar ettikten sonra ne olduğun önemli değil, (kuran-ıkerim'i inkar etmek=Allahı inkar etmektir.) seni şeytana hizmet eden, masonik, hedonist, satanist ateist(bu terimlerin farklı anlamlar taşıdığını biliyorum ama senin gibilere böyle hatta daha fazla demek lazım) seni !

    YanıtlaSil
  14. Ya müslüman kardeşim o kafir sagır ha bağır ha bağır at gözlüklerini takmış ne sağını görüyor ne solunu ona ben olsam varya bir kelime bile cevap verip kendimi yormazdım o sığır gelmiş öküz gider cehennemi görsünde kaderede imanı allah herşeyi biliyor nede olsa benim gelecekte yaşayacagım ve geçmişte yaşadıklarım yazılmış deyipte kendini git pavyonlara at demiyor sana her türlü pisliğide yap demiyor tam bir teslimiyet içinde sen allah a iman et ondan sonra gel burda kendini haklı çıkar sinek kadar mı beynin yok senin ;-)

    YanıtlaSil

Küfürlü, aşağılayıcı, hakaret içeren, içinde fikir barındırmayan ve yazı içeriğiyle ilgili olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Emoji
(y)
:)
:(
hihi
:-)
:D
=D
:-d
;(
;-(
@-)
:P
:o
:>)
(o)
:p
(p)
:-s
(m)
8-)
:-t
:-b
b-(
:-#
=p~
x-)
(k)