Dişi Bal Arısı Mucizesi



1. Mucize İddiası

Mucize yalancılarının kaleminden:

    Harun Yahya (Adnan Oktar)’a ait sitelerden:
    Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. – Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. (Nahl Suresi, 68-69)

    Her arının çok fazla görevinin olduğu arı kolonilerindeki tek istisna erkek arılardır. Erkek arılar ne kovanın savunmasına ne temizliğine ne besin toplamaya ne de petek veya bal yapımına katkıda bulunur. Erkek arıların kovan içindeki tek fonksiyonu ‘Kraliçe Arı’yı döllemektir. Çiftleşme organları dışında diğer arılarda bulunan özelliklerin hemen hemen hiçbirine sahip olmadıkları için erkek arıların Kraliçe Arı’yı döllemekten başka bir iş yapmaları da mümkün değildir.

    Koloninin tüm yükünü sırtlamış işçi arılar ise Kraliçe Arılar gibi dişi olmalarına rağmen yumurtalıkları gelişmemiştir; yani kısırdırlar. Kovanın temizliği, arı larvalarının ve yavrularının bakımı, Kraliçe Arı ve erkek arıların beslenmesi, bal yapılması, peteklerin inşası ve onarım işleri, kovanın havalandırılması, kovanın güvenliği, nektar (bal özü), polen (çiçek tozu), su, reçine gibi malzemelerin toplanması ve bunların kovanda depolanması gibi görevleri vardır.

    Arapça’da iki çeşit fiil kullanımı vardır ve bu kullanımlardan öznenin erkek mi yoksa dişi mi olduğu anlaşılabilmektedir. Nitekim yukarıdaki ayetlerde arı için kullanılan fiiller (altı çizili kelimeler), fiilin dişi için olan şekliyle kullanılmıştır. Böylece Kuran’da bal yapımında çalışan arıların dişi olduğuna işaret edilmektedir.

    Unutulmamalıdır ki arılarla ilgili bu gerçeğin bundan 1400 sene önce bilinmesi mümkün değildir. Ama Allah bu gerçeğe dikkat çekerek Kuran’ın bir mucizesini daha bize göstermiştir.


2. İddianın Geçersizliği

Yukardaki ayette arı kolonilerinde bütün işi yapan işçi arıların dişi olduğuna dair herhangi bir bilgi yoktur.

Herşeyden önce bu emir kipleri, eylemi yapması istenen öznenin dişi olduğuna işaret etmiş olsaydı bile sadece ”evler edin” ve ”yürü, uçuver”den ibaret. Bu fiillerde ‘İşçi Arı’nın somut işlevlerine hiçbir gönderme yok. İşçi Arılar, erkek arılar ve ana arılar (kraliçeler) zaten hep birlikte ‘evler edinmekte’ ve ‘yürüyüp uçuvermektedir’.

Ama daha da önemlisi mucize yalancılarının bu yorumu dilbilgisini çarpıtarak yapmalarıdır.

Arapçada adlar eril ve dişil olarak ikiye ayrılır. Bu, Türkçe veya -mesela- İngilizce’de karşılığı olmayan bir özelliktir; Arapça’nın gramer yapısından kaynaklanır.

Örneğin Almanca’da ise adlar eril, dişil ve yansız olmak üzere üç cinstir. Buradaki gramer cinslerinin biyolojik cinslerle bir ilgisi yoktur. Örneğin ‘masa‘nın gramer cinsi Almancada eril (der Tisch), ‘kapı‘nın dişil (die Tür) ve ‘kitap‘ın ise yansızdır (das Buch). Aynı şekilde ‘köpek‘in gramer cinsi eril (der Hund), ‘kedi‘nin dişil (die Katze) ve ‘at‘ınki yansızdır (das Pferd). Bu, biyolojik cinsiyetle ilgisi olmayan dilbilgisel bir tasniftir.

Aynı şekilde Arapça’da da bütün adlar eril (müzekker) ve dişil (müennes) olmak üzere -dilbilgisi açısından- iki cinse ayrılır. Canlı-cansız bütün nesnelerin adları ya eril ya dişildir. Üstelik Arapça’da fiil çekimleri de cümlenin öznesini teşkil eden adın cinsine göre eril veya dişil olarak gerçekleşir.(1)

Ayette ‘bal arısı’ için kullanılan ‘an-nahl’ sözcüğü Hicaz Arapçası’nda -yani Kuran’ın indirildiği dilde-(2) dişildir (müennestir).

    Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 14/276 (Nahl Suresi, 68-69)Bu kelime (nahl) Hicazlılara göre müennestir. İşte bundan ötürü Allah Teâlâ onu ayette müennes saymıştır.

Yani Hicaz Arapçası’nda kelimenin dilbilgisel cinsi dişildir. Ve bundan ötürü Kuran’da dişil olarak geçmiştir. Tıpkı Almanca’da arı anlamına gelen ‘die Biene’ kelimesinin dişil olması ve dolayısıyla söz konusu bilimsel bulgulardan önce yazılmış Almanca metinlerde de kelimenin dişil olarak geçmesi gibi.

Kısacası kelimenin dilbilgisel cinsiyle biyolojik cinsiyeti arasında böylesi bir bir bağlantı kurmak mümkün değildir.

Zaten 1400 yıl boyunca hiçbir İslam alimi ayetten arı kolonilerinde iş yapan (işçi) arıların dişi olduğu gibi bir manâ çıkarmamıştır.


3. Kuran Öncesi Bilgi ve Varsayımlar

Yukarda alıntıladığımız mucize iddiası metninde ayrıca şu denilmektedir:

”Unutulmamalıdır ki arılarla ilgili bu gerçeğin bundan 1400 sene önce bilinmesi mümkün değildir.”

Oysa -“Bal Şifası Mucizesi” bahsinde de açıkladığımız gibi- 7.000 yıl önce orta Anadolu’da insanların planlı bir şekilde arıcılıkla uğraştığı bilinmektedir. Eski Mısırlılarda 4.000 yıl önce çok gelişmiş bir arıcılık kültürü mevcuttu.(3)

Planlı bir şekilde arıcılıkla uğraşan insanların arılar hakkında detaylı bilgilere sahip olmaması beklenemez.

Aristo, Kuran ve Muhammed’den 1000 yıl önce kaleme aldığı Historia animalium adlı zoolojik eserinde arıların özelliklerinden bahsetmiş ve arı kolonilerinde gözlemlediği yüksek düzeyli görev dağılımı ve iletişim sebebiyle arı türünü tıpkı insan gibi ”zoon politikon” olarak sınıflandırmıştır. Milattan önce 270 yıllarında yaşayan arı bilimci Soloili Aristomachos ömrünün 58 yılını arıların davranışlarını incelemekle geçirmiştir. Meşhur Romalı Şair Vergilius milattan önce (tarımcılık ve hayvancılık üzerine) kaleme aldığı Georgicalar Destanı’nın dördüncü bölümünün tamamını arılara ayırmış ve 566 mısrada arıların davranışlarını, görev dağılımlarını, koloni yaşamlarını şiirsel bir dille betimlemiştir. (4)

Yine Aristo yukarda bahsettiğimiz Historia animalium adlı eserinin 5. kitabının 21. bölümünde(5) çalışan ve çalışmayan arıların cinsiyetleri üzerine farklı hipotezleri aktarır ve bunları tartışır. Bu eserde Kuran’dan 1000 yıl önce çeşitli gözlemlerden hareketle çalışan arıların dişi olduğunu savunan doğa bilimcilerinin olduğunu okuyabilmekteyiz. Dolayısı ile böyle bir eserden 1000 yıl sonra yazılan Kuran’da çalışan arıların dişi olduğu yazsaydı bile (ki yukarda gösterildiği üzere yazmıyor) bunun mucizevi hiçbir yanı olmazdı.


4. Sonuç

İlgili ayetten arı kolonilerinde bütün işi yapan İşçi Arılar’ın dişi olduğuna dair hiçbir işaret yoktur. Zaten ”evler edin” ve ”yürü, uç” fiilleri bütün arıların davranışlarını kapsar. Söz konusu ‘dişillik’ de tamamiyle dilbilgisel bir özelliktir ve biyolojik cinsiyetle ilgisi yoktur. Üstelik Kuran’dan 1000 yıl önce “iş yapan arıların dişi olduğu” hipotezini savunanlar olmuşken -bu bilgi Kuran’da bulunuyor olsa dahi- (ki yok) bunda mucize aramak yersiz ve gereksizdir.

Dipnotlar

(1) örneğin bkz: viki: Arapça veya Arapça

(2) bkz: ”Ancak Kuran-ı Kerim’in yazıldığı dil olan 7.inci yüzyıl Hicaz Arapçası günümüze değin değişmeden kaldığı için Standart Arapça (Fusha) kabul edilir ve değişik bölgelerden Arapların birbirleriyle anlaşabilmek için kullandıkları dildir.” viki: Arapça

(3) bkz: Bal’ın Tarihi
ayrıca: Geschichte der Biene (Almanca)

(4) bkz: Geschichte der Imkerei (Arıcılık Tarihi -Almanca)

(5) bkz: Eserin İngilizce Tercümesi

www.mucizeyalanlari.com sitesinden alınmıştır.

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. bilgi için teşekkürler. elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. quantuma göre bu hayat düşünce boyutunda sanal bi olgu onu algılayan bedende bu rüyanın bir parçası tıpkı gördüğümüz bir rüyadaki gerçeklik gibi açıkmak susamak korkmak ama sorgulamadan rüyayı görmeye devam etmek ancak uyanınca rüya olduğunu anlamak şuan bulunduğumuz rüya ortamından elebetteki ancak uyandığımızda rüya olduğunu anlayacağız ama bunu önceden anlamakta mümkün sadece inceleyin ve oturup düşünün hz. Adem'in cennetin kıymetini bilmeyip işlediği hata yüzünden bu dünya hayatı cennetin kıymetini anlamak içindir. ölüm sonsuzluğu anlamak için yaşlılık da öyle bu dünyadaki nekadar eşitsizlik varsa hepsi bizim cennet olgunluğuna erişmemiz içindir. Ancak o olgunluğa erişenler cennete girecekler bu da hayatı doğru yaşamak sanal ve saçma yani insani olguların ötesinde olan Hak din İslam ve Kuran'ın insanlığa klavuzluğu ile mümkün olacaktır. ölüm diye birşey yoktur yaşam zaten bir rüyadır.

    YanıtlaSil
  3. ne güzel bilgiler.teşekkürler.bende dahil tarihi,geçmişi iyi bilmediğimiz için çok rahat sallayabiliyorlar.ama yinede aklı başında olan her insan kur an daki mantık hatalarını çok rahat görebilir.

    YanıtlaSil
  4. Selam, bir yazı okudum ve şu cümle beni çok etkiledi: "Bize şah damarı kadar yakın olan Allah, neden bana mesajını iletmek için peygamber gönderir?" gerçekten etkileyici, meraklısı için http://merakli2kedi.wordpress.com/2011/11/23/kurannin-anlattiklari-allah-ve-hz-muhammed/

    YanıtlaSil
  5. Aynen bu metinli bir Harun Yahya grubu videosuna internette rastladım. "Belki de mucize falan değildir, başka fikirleri de görmek gerek" diyerek "arı,Kuran,mucize,ateist" sözcüklerini birlikte arattım ve sitenize denk geldim. Açıklama için teşekkürler. Ateistler yalanları ortaya çıkarmasa ömrümüz gözümüz kör, kulaklarımız tıkalı bir şekilde gelip geçecek. Dinler bir yalan makinesine dönüşmüş adeta. Ya da hep öyleydi....

    YanıtlaSil
  6. Kuantum fiziğinin bulgularıyla hayatın bir sanal algıdan ibaret olduğunu düşünüp aslında rüyada olduğumuza inanan bir insan quantumun bir hayal olmadığına nasıl emin olabiliyor? Bu düşünüş şekliyle hiçbir bilginin gerçekliğinden emin olamayız. Bu noktada hayatımızı herhangi bir kurala bağlı olarak düzenlemeye gerek olmaz, çünkü her bilgi bir yanılgıdan ibaret olabilir.

    YanıtlaSil
  7. Sokrates, Platon ve Aristoteles'in eserleri o zamanlar o bölgelerde(hicaz) hep bu kitaplar okunurdu. Bu eserler yunancadan arapçaya çevirilirlerdi. Matbaalarda basılırlardı. Okumayan kalmamıştı yani. 7000 yıl önce yazıda vardı aslındada çaktırmıyorlar. Aslında o bölgelerde arıcılık çok gelişmişti. Arılar kumlarla beslenir bal yaparlardı. Aslında 19. yüzyılda yeni yeni arıların cinsiyetleri olduğunu öğrenmeye başladığımızda yalan tabiki

    YanıtlaSil
  8. Sokrates, Platon ve Aristoteles'in eserlerindede bol bol arıların cinsiyetleri anlatılmaktaydı. Ama nedense bu eserlere hiç bakılmamış arıların cinsiyetleri olduğu 20. yuzyılda anlaşılabildi

    YanıtlaSil

Küfürlü, aşağılayıcı, hakaret içeren, içinde fikir barındırmayan ve yazı içeriğiyle ilgili olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Emoji
(y)
:)
:(
hihi
:-)
:D
=D
:-d
;(
;-(
@-)
:P
:o
:>)
(o)
:p
(p)
:-s
(m)
8-)
:-t
:-b
b-(
:-#
=p~
x-)
(k)