Yaratılış

Sümer efsanesine göre evrende ilk olarak Tanrıça Nammu adında büyük uçsuz bucaksız bir su vardı. Tanrıça o sudan büyük bir dağ çıkarıyor. Oğlu Hava Tanrısı Enlil, onu ikiye ayırıyor. Üstü gök oluyor, Gök Tanrısı onu alıyor, yer olan altı da Yer Tanrıçası ile Hava Tanrısının oluyor. Bilgelik Tanrısı ile Hava Tanrısı yeri bitkiler, ağaçlar, sularla donatıyor. Hayvanlar yaratılıyor ve hepsini idare edecek Tanrılar meydana getiriliyor. (27)

Tevrat Tekvin 1:2-9.

"Suların yüzü üzerinde Allahın ruhu hareket ediyordu: Allah 'suların ortasında kubbe olsun, suları ayırsın' dedi ve Allah kubbeyi yaptı. Altta olan suyu üstte olan sudan ayırdı ve Allah kubbeye 'gök' ve alttaki kuru toprağa 'yer' dedi."

Bundan sonra yerin, bitkiler ve hayvanlarla donatımı geliyor. Enbiyâ Suresi, ayet 30:

"Gökler ve yer yapışık iken onları ayırdığımızı, bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi bilmezler mi?"

Burada Sümer ve Tevrat hikâyesi birbirine çok yakın. Kurân'da çok yüzeysel. Fakat ana fikir, gök ve yerin başlangıçta bitişik olması, bunların sudan çıkması aynı. Kuran'da da aynen Tevrat’ta olduğu gibi "altı gün" yer alıyor. (28)


İnsanın Yaratılışı

Sümer’de: Tanrılar, özellikle dişi Tanrılar çoğalmaya başlayınca işlerin çokluğundan, yiyeceklerini hazırlamanın zorluğundan yakınıyorlar ve bütün Tanrıları var eden Deniz Tanrıçası Nammu'ya bir çare bulması için yalvarıyorlar. O da Bilgelik Tanrısına bilgeliğini ve marifetini göstermesini söylüyor. Bilgelik Tanrısı yumuşak kilden şekiller yapıyor ve Tanrıçaya sesleniyor: (29)

"Ey annem! Adını vereceğin yaratık oldu,/Onun üzerine Tanrıların görüntüsünü koy (30),/Dipsiz suyun çamurunu karıştır,/Kol ve bacakları meydana getir./Ey annem! Yeni doğanın kaderini söyle!/İşte o bir insan!"

Bu iş esnasında bütün Tanrıların annesi, Yer Tanrıçası, Doğum Tanrıçası ve Bilgelik Tanrısı olmak üzere 4 Tanrı birlikte bulunuyorlar. Tevrat Tekvin 2-7: "Rab Allah yerin toprağından adamı yaptı ve onun yüzüne hayat nefesini üfledi ve adam yaşayan can oldu."

Tevrat'ta insanın yaratılışı iki türlü anlatılmış:

Tekvin bap 1: 26:

"Allah yeri, göğü, yıldızlan, bitkileri hayvanları yarattıktan sonra Allah dedi: 'Suretimizde benzeyişimize göre insan yapalım! O yeryüzünde her şeye hâkim olsun.' Ve Allah insanı kendi suretinde yarattı ve onları erkek ve dişi olarak yarattı."

Böylece yaratılmanın son günü; 6. gün bitiyor. Talmud'a göre bu ilk Âdem’le birlikte yaratılan kadının adı Lilith'dir. Bu kadın kendini Âdem’le eşit görüp, onun sözünü dinlememiş ve bir dişi cin olmuş, erkeklere sataşmaya başlamış. Yakaladığı bir erkeği bırakmazmış. Özellikle ayın yedinci günü erkekler için büyük tehlike imiş. Bu Lilith, Sümer Aşk Tanrıçası İnanna'nın ağacına yuva yapıp onu kestirmeyen bir cinin adı. (Bkz. Hartmut Schmökel, Das Land Sümer, Stuttgart, 1962, s.141.)

Allah daha sonra Âdem’i topraktan, karısını da kaburgasından yaratıyor. Görüldüğü gibi Tevrat'ta insan altıncı günde erkek ve dişi olarak yaratıldığı halde, tekrar erkek çamurdan, kadın onun kaburgasından yaratılıyor.

Tevrat'ta birbirinden ayrı iki yaratılış efsanesini özetleyecek olursak (Tekvin, Bap 1:31): Yaratılış altı günde oluyor. Birinci günde Tanrı gökleri ve yeri yaratıyor, gece ve gündüzü meydana getiriyor. İkinci gün, suları ayıran bir kubbe yapıyor ve bu kubbeye, Tanrı, Gök diyor..

Üçüncü gün, suların altından toprağı çıkarıyor, ona, yer diyor. Suları bir yere toplayarak onlara deniz diyor. Yerden ağaçlar, bitkiler çıkartıyor. Dördüncü gün, gök kubbesinde güneş, ay ve yıldızları yapıyor. (Halbuki birinci günde gök ve yer yaratılmış, gece ve gündüz güneş ve ay'sız meydana gelmiş, hatta ikinci günde bitkiler ve ağaçlar bile çıkmıştı.) Beşinci gün, suda yaşayan hayvanlarla kuşlar yaratılıyor. Altıncı gün sığırlar, sürüngenler, yerde yaşayan bütün hayvanlar yaratılıyor. Yaratılan bütün hayvanlara egemen olması için Tanrı, insanı kendi görünüşünde ve erkek, dişi olarak yaratıyor. Ve onlara, "Çoğalın!" diyor. Böylece, altıncı günde yaratma bitiyor. Yedinci gün Tanrı dinleniyor.

Bap 2:4'ten itibaren, yaratma değişik olarak anlatılıyor. Yukarıda, her türlü bitki ve insan çift olarak yaratıldığı halde, burada yağmur henüz yağmadığı için, bir kır otu ve fidanı yoktu, deniyor. Yerden bir buğu yükseliyor ve Tanrı yerin toprağından Adam'ı yapıp hayat nefesini üflüyor. Ve Adam; yaşayan can oluyor. Bundan sonra, Tanrı, doğuda Aden'de bir bahçe yapıyor, Adam'ı oraya koyuyor ve o yalnız kalmasın diye, kaburgasından kadını yaratıyor. Bu gösteriyor ki, bu hikâye iki ayrı kaynaktan alınmış. İkincisi Sümerlilere dayanıyor. İlginç olanı, Babilliler daha sonra yaşamış olmalarına rağmen, onların yaratılış efsanesinden iz olmaması.

Kuran'da insanın yaratılışı çeşitli surelerde değişik tarzda geçiyor: Mü'minun Suresi, ayet 12:

"İnsanı süzme çamurdan yarattık."

Rahman Suresi, ayet 14:

"Allah insanı pişmiş çamura benzeyen balçıktan yarattı." Âli İmran Suresi, ayet 19:

"Allah'ın nezdinde İsa'nın durumu Âdem’in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı."

Secde Suresi, ayet 7:

"O ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır."

En'âm Suresi, ayet 2:

"Çünkü bizi çamurdan yaratan, ölüm zamanını takdir eden ancak odur."

Hâcc Suresi, ayet 5:

"Ey insanlar! Şunu bilin ki, biz sizi topraktan, nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra hilkati belirsiz bir lokma et parçasından yarattık."(Burada, Kuran ayetlerindeki çelişkiye dikkat ediniz. İnsanın yaratılmış olduğu madde nasıl da değişiklikler gösteriyor)

Hicr Suresi, ayet 26:

"Ant olsun ki, biz insanı (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş cıvık bir balçıktan yarattık."

Bu ayetin diğer bir çevirisi de; "Ant olsun ki, insanı balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattık."

Ayet 27-28:

"Rabbin meleklere, 'Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım, onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın' demişti."

Ayet 30-31:

"Bunun üzerine, İblis'in dışında bütün melekler hemen secde ettiler. Allah, 'Ey İblis! Seni secde edenlerle beraber olmakta alıkoyan nedir?' dedi."

Ayet 33:

"'Balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattığın insana secde edemem' dedi."

Ayet 34:

"'Öyle ise defol oradan sen artık kovulmuş birisin, doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır dedi." (Bu ayetlerde de görüldüğü gibi, şeytan aslında bir melek, ama 'itaatsiz' bir melek.)

Görüldüğü gibi her üç dinde de insan çamurdan yaratılmış. Fakat Sümer’de insanın yaratılma nedeni ve nasıl yaratıldığı ayrıntılı olarak anlatılmış.

R. Cooper kitabının 209. sayfasında 150 yıl önce şunları yazmış:

"Bir insanın çamurdan meydana geldiğine ve hayat nefesi verilerek canlandığını düşünmek, kadının erkeğin kaburgasından yaratılmış olduğunu kabul etmek, ancak barbarların yaşadığı çağa ait olmalı. Bunlara inananlar, ayın küflü peynirden yapıldığı din kitaplarında yazılsa ona da inanırlar. İnsanlar Âdem ile Havva'dan üremiş olsalar bu kadar farklı ırklar nasıl meydana gelir?"

Tevrat'a göre yaratılış 6 bin yıl önce olmuş. Hıristiyanlık da bu tarihi kabul etmiş. Kuran’da bu yok. Fakat İslam inanışına göre 5 bin yıl önceymiş. Buna karşılık Sümer Kral listesine göre, 241200 yıl öncesine gidiyor. Çinliler 49 bin yıl önce diyorlarmış. Mısırlılara göre 13 bin yıl önce, Heredot ise 17 bin yıl önce diyor. Bunlara göre tek Tanrılı dinlerin yaratılış başlangıcı olarak verdikleri tarihler, ne tarihsel kaynaklara, ne de bilimsel kanıtlara uyuyor. Bugün 4 milyon yıl önceye ait insan fosilleri bulundu. Allah-varsa eğer- neden doğrusunu yazdırtmadı acaba?

Kaynakça ve dipnotlar:

27. Tarih Sümer’de Başlar, s.64-69.

28. Kur'an'da yaratılış ile ilgili diğer ayetler:

Tevbe Suresi, ayet 3:

"Şüphesiz ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri 6 günde yaratan, sonra da işleri idare ederek arşa yerleştirendir."

Hûd Suresi, ayet 7:

"O, arşı su üzerinde iken gökleri ve yeri 6 günde yaratandır."

Furkan Suresi, ayet 59; Secde Suresi, ayet 4: (iki ayet de ayrı)

"Gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri 6 günde yaratan, sonra arşa yerleşen Rahmandır."

Sâffât Suresi, ayet 11:

"Ey Muhammed! Allaha eşkoşanlara sor! Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa bizim yarattığımız gökleri yaratmak mı? Aslında biz kendilerini özlü çamurdan yaratmışızdır."

Fussilet Suresi, ayet 9, 11-12:

"Ey Muhammed! Size yeri iki günde yaratanı mı inkâr ediyorsunuz ve ona eşkoşuyorsunuz?"

"Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi ve ona ve yeryüzüne 'isteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin' dedi . İkisi de 'isteyerek geldik' dediler. Allah bunun üzerine 2 gün içinde 7 gök yarattı ve her göğün işini kendisine bildirdi. Yakın göğü ışıklarla donattık ve bozulmaktan koruduk." (Burada hem Allah, hem üçüncü şahıs konuşuyor!)

29. S.N. Kramer, The Sumerians, s.150, 151. Giovanni Pettinato, Das altorientalische Menschenbild und die Sumerischen und Akkadischen Schöpfungsmythen, Heidelberg, 1971.

30. Buradan anlaşılacağı üzere, Sümer’de, Tanrılar insanı kendi görünüşleriyle yaratmışlardı. Bu da onların Tanrıları insan gibi düşündüklerine bir kanıt oluyor. Aynı deyimi Tevrat'ta buluyoruz.

Tekvin bap 1:27

"Ve Allah insanı kendi suretinde yarattı, onları erkek ve dişi olarak yarattı."

Tekvin bap 9:6

"Çünkü Allah kendi suretinde Adam'ı yaptı."

Kur'an Mâide Suresi, ayet 64:

"Yahudiler 'Allah'ın eli sıkıdır' dediler. Dediklerinden ötürü elleri bağlansın.

Lanet olsun! Hayır! Onun iki eli de açıktır, nasıl dilerse sarf eder."

Âli İmrân Suresi, ayet 115:

"Doğu da batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır."

Sâd Suresi, ayet 71:

"Rabbin meleklere demişti ki, 'Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Onu tamamlayıp içine ruhumdan üfürdüğüm zaman derhal ona secdeye kapanın!' Melekler toptan secde ettiler. Yalnız İblis secde etmedi, zira o büyüklük tasladı, kâfirlerden oldu. Allah, 'Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni men eden nedir? Böbürlendin mi , yoksa yücelerden mi oldun?' dedi. İblis, 'Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın' dedi."

Görülüyor ki, tüm dinlerde Tanrı, "insan"a benzer şekilde tarif edilmiş.

Not: Bu makale büyük ölçüde Sn. Muazzez İlmiye Çığ'ın "Kuran İncil ve Tevrat'ın Sümerdeki Kökeni" adlı kitabından alınarak hazırlanmıştır.

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. Yeryüzünde görmüş olduğunuz bu ahengi ve mucizeyi neyle açıklıyorsunuz acaba? evrimlemi balıklar insana dönüştü ha. Gözüzün önünde öyle mucizer varki görmemezlikte ısrar ediyorsunuz. Acaba 2. bir güneş olsaydı şaşırırmıydınız bu mucize dermiydiniz. Yoksa bu da tabiat ananın bir ürümü derdiniz. Bu alemin bir yaratıcı olmadan var olması mümkünmü? Görmuyoruz diye Allah yoktur mu diyeceğiz. Allah korusun. Bir çok şeyi görmüyoruz ama varlığının farkındayız. Mesela elektrik akımını görebiyomuyuz yada cep telefonu sinyalini ama var olduğunu biliyoruz. Ve ben Allah'ı görmesem de bir yaratıcının olduğunu biliorum. Elhamdülilah. Bu Alemi ve kendisini bilen herkesin de farkında olması gereken bir yaratıcı. Yoksa tehdit büyük kahredici azap!!!!!!!!!!!!!

    YanıtlaSil
  2. Azaptan kurtulmak için iman etmek iman değil, korkudan kaynaklanan zorunlu kaçıştır. Yahut Cennet için ibadet etmek de aynı şeydir bence.

    YanıtlaSil
  3. Hangi evrimden hangi teoriden bahsediyorsunuz yaaa...Diyelim ki insanlar evrim geçirerek bu günlere geldi..evrim geçirdiği canlıya canı kim verdi onu kim yarattı bunun cevabını verin...Kur'an'ı.incili ve Tevrat'ı bir güzel incelemişsiniz ama anlayamamışsınız...yaşamak için ihtiyacınız olan oksijen neden başka bir gezegende yok hiç düşündünüzmü ya da dünyanın ay'a ve güneş'e olan uzaklığının ne kadar ince bir hesapla yaratıldığını dünyanın bunlara olan uzaklığı ya da yakınlığı,sağa ya da sola olan eğimi (1 μm)yani bir micrometreden (bir milimetreden daha az ölçü birimi) dahi yakın ya da uzak,sağa veya sola eğik olsa bugün dünya da yaşam denen şeyi olmayacağının hala mı farkında değilsiniz..sizce bu ince hesabı Cenabı Allah değilde kim yaptı? Başka bir örnek daha verelim,bugün tıp fakültesini ve hemşirelik okulunu bitiren binlerce doktor ve hemşire var ama kan alacakları zaman yeri geliyor damarı bulmakta zorlanıyorlar,Kan oksijenle buluştuğunda pıhtılaşır gece yatarken sizi ısıran sivrisinek hiç hesapsızca kan damarını buluyor ve kanı emiyor ve bu emme sırasında kan oksijen aldığı için pıhtılaşmaya başlıyor kan pıhtılaşmasın diye sivrisinek damardan içeri bir enzim salgılıyor ve kanın pıhtılaşmasını engelliyor (çünkü katı kanı ememez)şimdi soruyorum bu işin okulunu ve eğitimini alan insanlar dahi zaman zaman kan damarını bulamazken sivrisinek damarı nasıl bir hamlede buluyor yada kanın pıhtılaşacağını nerden biliyor ki damardan içeri enzim enjekte edip kanın pıhtılaşmasını engelliyor?ona bunu kim öğretti okulunumu okudu?tabiat anamı öğretti? Ne desek ne söylesek boş sözü Bakara suresinden bir ayetle bitirelim ''Elbette siz bizim taptıklarımıza tapacak değilsiniz,bizde sizin taptıklarınıza tapacak değiliz.Sizin taptıklarınız size,bizim taptıklarımız bizedir'' doğru yolu bulmanız ümidiyle

    YanıtlaSil

Küfürlü, aşağılayıcı, hakaret içeren, içinde fikir barındırmayan ve yazı içeriğiyle ilgili olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Emoji
(y)
:)
:(
hihi
:-)
:D
=D
:-d
;(
;-(
@-)
:P
:o
:>)
(o)
:p
(p)
:-s
(m)
8-)
:-t
:-b
b-(
:-#
=p~
x-)
(k)