Kuran'daki bilim dışı ayetler 1

Kur’an’daki en önemli çelişki ve yanlışlar, bilimdışı ayetlerdir. 14 yüzyıl önce yazılmış bir kitapta bu tür hataların olması gayet doğaldır. Ancak bir kitabın Allah tarafından gönderildiği iddia edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz. Böyle bir iddiaya karşın bilimsel konularda tüm yazılanların doğru olması gerekir. Aşağıda örneklerini sunacağımız ayetler, o dönemin toplumlarında yeterince bilinmediği için tepki görmeyen, ancak günümüz bilim dünyasında kabul edilemeyecek derecede akıldışı, bilimdışı iddialar içermektedir.

A- Canlıların ve organların özelliklerinin bilinmemesinden doğan çelişkiler:

1- Spermin testislerde üretildiğinin bilinmemesi:

Tıp biliminde dişi üreme hücresi olan “oocyte” nin yumurtalıkta, erkek üreme hücresi olan “sperm”in ise testiste üretildiği bilinmektedir. Ancak Tarık suresinde şöyle yazar:

Tarık/ 5-8. İnsan neyden yaratıldığına bir baksın. Bel kemiği ile kaburgalar arasından gelip atılan bir sudan yaratıldı. Şüphesiz (Allah), onu yeniden döndürmeye kudretlidir.

Bilime ters olan bu ayetin ikna edici bir izahı yoktur. Kimi İslamcılar, bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkanın sperm değil, insan olduğunu iddia eder. Kimi İslamcılar, bu ayeti testislerin başlangıçta yukarıda olmasıyla izah etmeye çalışır. Kimileri ise sperm ve oocyte ile kemik iliği arasında bağlantı kurmaya çabalar. Ama hiçbiri ayetin bilime uygunluğunu ortaya koyamamıştır.

2- Kalbin beyin fonksiyonlarına sahip bilinmesi:

Kur’an’da insan beyninden hiç söz edilmemiştir, çünkü bilinmez. Halbuki beyin, insanı insan yapan organdır. Beyin bilinmediği için duygular, düşünceler kalbin fonksiyonları olarak belirtilmiştir.
Örneğin Bakara suresi 97. ayetinde; Cebrail’in Kur’an’ı peygamberin kalbine indirdiği yazılmıştır. Bilim ise, bilgilerin ve hafızanın beyinde saklandığı kanıtlamıştır.
Yine Bakara suresi 260. ayetinde İbrahim’in kalbinin tatmin olması için Allah’tan ölüleri nasıl dirilttiğini göstermesini istediği yazılıdır. Halbuki tatmin olan, ikna olan kalp değil, beyindir.
Birçok ayette de kalbin mühürlenmesinden söz edilir.

Şura-24. Yoksa onlar, senin hakkında: “Allah’a karşı yalan uydurdu” mu diyorlar? Eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. (…)

Tegabun-11. Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbine hidayet verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Hidayet verilecek olsa, verileceği organ kalp değil, beyin olmalıdır. İslamcılar bunu, bugün de sevginin, merhametin kalple ifade edilmesiyle açıklar. Tersine bu ifade şekli, dini inançlardan kaynaklanarak oluşmuştur. Bazı İslamcılar ise kalbin de beyinsel fonksiyonlara sahip olduğunu iddia eder. Bu iddianın hiçbir bilimsel yanı yoktur. Kalp, sadece kan pompalayan bir organdır ve beyin işlevlerinin hiçbirine sahip değildir. Bu yanlış, müteşabihlikle de izah edilemez. Kalple ilgili birkaç ayetin müteşabihliği olsa da, Kur’an’ın tamamında ve onlarca ayette bu şekilde geçmesi, böyle bilindiğinin göstergesidir.

3- Her canlının çift yaratıldığı:

Zariyat-49. Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.

Her canlı çift değildir. Bakteriler, tüm canlılardan kat kat fazla sayıda ve etkinliğe sahip varlıklardır. Eşleri olmayıp bölünerek çoğalırlar. Ama görülüyor ki Kur’an’ın yazarı, ya bakterileri, virüsleri bilmiyor ya da onları canlıdan saymıyor.

4- İnsanlar için 8 çift hayvan yaratıldığı:

Zümer-6. Sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini var etmiştir; sizin için hayvanlardan sekiz çift meydana getirmiştir. (…)

İnsanların faydalandığı hayvan sayısı sekizden çok daha fazladır. Bazı İslamcılar, ayetin çiftlik hayvanlarını kastettiğini öne sürerse de 8 çift hayvan yine çok azdır. Enam suresinde bu 8 çift hayvanın hangileri olduğu da belirtilir:

Enam-143. Sekiz çift yarattı: Bir çift koyun, bir çift keçi. (…)
Enam-144. Deveden bir çift sığırdan da. (…)

İnsanlar bu sayılan hayvanların dışında at, eşek, tavuk, ördek, hindi, tavşan, balık, lama, kanguru, geyik, fil ve daha birçok hayvandan yararlanırken sadece 4 çeşit hayvan sayılması ve 8 çift olarak ifade edilmesi ilginçtir.

5- Tatlı suda inci ve mercan yetiştiği:

Rahman suresi 19-22 ayetleri ile Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-karıştırıldığı ama aralarında bir engel olduğunu yazan ayetlerde denizlerden birinin suyunun içilebilen tatlı su olduğu, diğerinin acı ve tuzlu su olduğu yazılıdır. Rahman-22′de her ikisinde de inci ve mercan yetiştirildiğini yazar. Halbuki tatlı suda inci ve mercan yetişmez. Suni olarak inci yetiştirilse bile mercan hiç yetişmez. Bu ayetlerin müteşabih olduğu söylenebilir. Ancak mucize uydurmacıları, ayetteki mercan ve inciyi görmezden gelip, iki denizin karışmamasını mucize diye sunmaya çabalarlar.

6- Ortadoğu dışında yetişenlerden hiç bahsedilmemesi:

Kur’an’da adı geçen bütün bitki, hayvan ve diğer doğa varlıkları Ortadoğu’ya özgüdür. Diğer bölgelere ait olan canlı-cansız varlıklardan söz edilmez. Örneğin çölden bahsedilir ama gölden, ormandan bahsedilmez. Kar, buz, dolu, sis gibi bölgede görülmeyen doğa olayları Kur’an’da geçmez. Portakal, mandalina, karpuz, kavun, ceviz, fındık, patates gibi bölge dışı bitkisel ürünlerden, kanguru, lama, pelikan, fok gibi bölge dışı hayvanlardan bahsedilmez.

B- Dünyanın ve Evrenin bilinmemesinden doğan çelişkiler:

1- Güneşin kara bir balçığa batması:

Eski toplumlar, dünyanın da güneş, ay ve yıldızlar gibi bir gök cismi olduğunu bilmezlerdi.
Yere göre güneşin hareket ettiğini sanır, doğuda bir yerden doğup batıda bir yerde battığını düşünürlerdi. Bazı filozoflar, asıl dönenin güneş değil dünya olduğunu keşfetmiş olsalar da, insanların çoğu bu bilgiden habersizdi. Kur’an’da anlatılan Zülkarneyn hikayesinde de güneşin dünyada bir çamur gözesine battığı yazılır.

Kehf-86. Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, kara bir balçıkta batıyor buldu. (…)

Ayetten; dünyayı göğün altında uçsuz bucaksız bir yer olarak gören ve göz yanılmasından dolayı güneşin dünyanın batısında bir çamur gözesine battığını sanan bir yanlış bilgiye sahip olunduğu anlaşılmaktadır. Bu ayet, İslamcılar tarafından güneşin sanki okyanusta batıyormuş gibi görünmesi olarak açıklanmaya çalışılır. Öyle olsa, ayette “sanki” sözcüğü olurdu ama yoktur ve bazı mealciler bu kelimeyi parantez içinde ayete ekler.

2- Dünyanın tüm evrenden daha uzun zamanda ve daha önce yaratılması:

Evrende milyarlarca galaksi olduğu ve her galaksinin milyarlarca güneş sistemine sahip olduğu ve dolayısıyla dünyamız gibi sayısız gezegenin olduğu artık biliniyor. Bu bilgilerden yoksun olan eski toplumların yaratılış mitlerinde ise sadece yer-gök geçiyor. Altta uçsuz bucaksız bir yer ve üstte gök kubbe. Füssilet suresinde de yer ve göğün yaratılışı bu bakış açısıyla anlatılıyor.

9. De ki: “Siz gerçekten yeri iki günde yaratanı inkar edip duracak mısınız? Birde O’na eşler mi koşuyorsunuz? O, bütün alemlerin Rabbidir.

10. O, dört gün içinde, yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti.

11. Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: “İkiniz de ister istemez gelin!” dedi. İkisi de: “isteye isteye geldik.” dediler.

12. Böylece onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu ve her gökte (bulunan meleklere) işlerine ait emrini vahyetti. Dünya gökyüzünü kandillerle donattık ve koruduk, işte bu, hep o çok güçlü ve herşeyi bilenin takdiridir.

Ayetlerde dünyanın dört günde ama 7 göğün yani evrenin iki günde yaratıldığı öne sürülüyor. Evrenle kıyaslandığında; okyanusta bir çakıl tanesi gibi olan dünyanın yaratılışının hem evrenden önce, hem de evrenin iki misli zamanda yaratıldığı iddiası bilimsel olabilir mi?

3- Yıldızların şeytanlar için atış tanesi olduğu:

Mülk-5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

Kandille kastedilen yıldız. Ama sanki yıldızın ne olduğu bilinmiyor. Boyutları çok küçük sanılıyor. Güneş ile yıldızlar farklı düşünülüyor. Koca yıldız, belki de dünyanın 30-40 misli büyüklüğünde, ama ayette şeytanlara atış tanesi olarak yapıldığını söylüyor.

4- Göğün yere düşmemesi için tutulduğu:

Hacc-65. Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri sizin hizmetinize sundu. Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o tutuyor. Gerçekten Allah insanlara çok şefkatli, çok merhametlidir.

Göğün tutulmadığı takdirde dünya üzerine düşeceğini hangi bilim adamı söyleyebilir?
Milyarlarca galaksi, katrilyonlarca yıldız ve gezegenlerin dünyaya düşebileceği düşünülebilir mi? Ama dünya gökte bir cisim değil de, gök dünyanın üstünde sanılırsa; göktekilerin yere düşeceği zannına kapılınılabilir ki Kur’an’ın yazarı da bu yanılgıya düşmüştür.

5- Cennetin genişliği göklerle yer kadar mı?

Ali İmran-133. Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır.

Yer’den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre; dünya da, uzayda diğer gök cisimlerinden biri olduğuna göre; “gök ile yer kadar” demek saçma bir ifadedir. Bu da, önceki örneklerde olduğu gibi göğün dünya üzerinde bir kubbe olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır.

6- Ayın bir nur, bir ışık kaynağı olduğu:

Yunus-5. O’dur ki Güneş’i bir ışık yaptı. Ay’ı da bir nûr kılıp, ona birtakım konaklar tayin etti ki yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz.

Ay’ın bir nur olmadığı sadece geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı biliniyor. Ama gündüz ay’ı göremeyen ve gece aydınlık verdiğini görenler onu nur sanıyor.

C- Matematiğin bilinmemesinden doğan çelişkiler:

Kur’an’da Nisa suresi 11 ve 12. ayetlerinde miras paylaşımına dair verilen oranlara göre hesap yapıldığında matematik hatası olduğu görülür. Oranlar hatalıdır ve hesap tutmaz.
Oran hatalarını giderebilmek için avliye ve reddiye yöntemine başvurulur.
İlköğretim seviyesindeki bir oran hesabında hata yapılmış olması, Kur’an’ın insan ürünü olduğunun en önemli kanıtıdır.

D- Doğaüstü inançlardan doğan çelişkiler:

Kur’an’da bilimsel yasalara ters, doğaüstü, insanüstü mucize iddialarına bolca rastlanır.
1- İlk insanın çamurdan yaratılması,
2- Ayın yarılması,
3- Bedir savaşında melek ordusunun Müslümanlara destek olması,
4- Kayalıktan deve çıkarılarak Salih peygambere mucize verilmesi,
5- Firavuna karşı Musa’ya verilen mucizeler, suların kan olması, tüm ilk doğan erkek çocukların ölümü, kurbağa, çekirge istilası ve Kızıldeniz’in yarılması,
6- Meryem’in cinsel ilişkiye girmeden İsa’yı doğurması,
7- İsa’nın bebekken konuşması, ölüleri diriltmesi,
8- Fil vakasında kuşların attıkları taşlarla orduyu helak etmesi,
9- Süleyman’ın kuşlara, cinlere hükmetmesi, ayakta öldüğünde asasını kurt yiyip de düşene kadar öldüğünün anlaşılmaması,
10- Nuh tufanında tüm hayvanlardan birer çiftin gemiye toplanması gibi.

Sonuç:

Evrensel olduğu öne sürülen bir kitapta yer alan tek bir bilimsel hata dahi, o kitabın evrensel olamayacağının kanıtıdır. Kaldı ki Kur’an’da onlarca bilimdışı ayet mevcuttur. 1400 yıl öncesine ait bir kitapta yazılmış olanların, her çağda ve her yerde geçerli olduğuna inanmak yanlış olduğu kadar tehlikelidir de aynı zamanda. Böyle bir inanç, o kitabın çağdışı hükümlerini egemen kılmak ister. Böyle bir inanç, bu kitabı tüm kitaplardan üstün görür ve bilimi, bilimsel teorileri geri plana atar. Çağdaş yönetimler, uygar yasalar yerine 14 yüzyıl öncesine ait ilkel kanunları uygulatmak ister.

Nitekim Islâm’ın ortaya çıktığı tarihten günümüze gelinceye kadar, hiçbir ülkede ve hiçbir dönemde demokratik doğrultuda bir gelişme görülmemiştir. Kur’ân’a dayalı olarak ne laik ve demokratik bir sosyal düzen kurma, ne de toplumsal kalkınma mümkündür. Çünkü Kur’ân, teokratik sistemler dışına çıkılmasına ve akılcılığa olanak tanımadığı gibi, ekonomik olarak da gelişmeye yönelik girişimlere fırsat vermez. Günümüz dünyasında İslam ülkelerinin durumu bunun kanıtıdır. Gelişmiş, kalkınmış ülkeler içinde tek bir İslam ülkesi yoktur. Üstelik tümü, demokratik yönetimlerden yoksundur. Hala kadına oy hakkı verilmeyen, kadının çalışmasına, araba kullanmasına izin verilmeyen ülkeler mevcuttur. Dünyada köleliğin bile en son Suudi Arabistan’da kaldırılmış olması da bir tesadüf değildir.

Bilimin dinden nasıl kötü etkilendiğine dair bir örnekle yazımızı noktalayalım:
Aşağıdaki fetva, Suudi Arabistanlı meşhur Şeyh Abdul Aziz Bin Baz’a ait.
Tarih: 1975
Kaynak: “Dünya’nın Sakin Güneş’in Hareketli Olduğuna ve Gezegenlere Çıkmanın İmkansızlığına Dair Akli ve Hissi Deliller”adlı kitabı

Fetva:

Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanlar’ın hazinesine katılır.

Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. Velhasıl bu iddia sayması uzun sürecek birçok nedenden dolayı batıldır.”

Yorum Gönder

99 Yorumlar

  1. tabı yanlıslık tum degındıgınız konularda mevcut.. fakat tek bır konuya degınmek ıstıyorum..kalp beyın ılıskısı.. evet haklısınız dusunmek algılamak vs beyın gorevıdır. fakat gönül, akıl, vicdan, aşk, nefret vs gibi şeylerin beyınde oldugunu ıspat edebılırmısınız? akıl mesela.. nerdedır? uydurmamıdır? kalp neden aşkın sımgesıdr? uydurmamıdır? ordakı kalpten maksat insandaki manevı duygulardır.. ve bu yuzyıllardır kalp ıle temsıl edılır. yoksa tamam haklısınız kalbın bıyolojık gorevı zaten bellıdır. fakat temsılı olarak bazı manevı duygular hep kalple temsıl edılır. gıdıp kımse kımseye seni tum kalbımle sevıyorum yerıne senı tum beynımle sevıyorum dedıgını nerde duydunuz? kaldıkı kur'anı kerımde "...Demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır..." (Hadid suresi 25) ayetı vardır.. Vücudumuzdaki Demir (Fe) elementi sayesinde oluşan Hemoglobin hayatın devamı için şarttır. Hemoglobinin ortasında bulunan Demir (Fe) elementi oksijeni kendisine bağlar ve kanda taşır. sımdı sızın deyımınızle bunu hz Muhammed (SAV) yazabılır mı ya.. ne anlar o zamankı ınsanlar demır elementının ınsanda hayatı onem tasıdıgını..elınızı azcık vıcdanınıza koyun..daha bır cok ayet vardır.çölde kız cocugu olunca gomen bır mılletın ıcınden bırı cıkacak demır elementının vucuda faydaları var dıyecek..galaksıden bahsedecek. altın orandan bahsedecek....guldurmeyın ınsanı.. ayrıca kur'anı kerımde fıravunun cesedının hıc curumeyecegı de ve hep ( kıyamete kadar) kalacagı belırtılıyor..ıngılterede gectıgımız yıllarda bulundu..onlarıda ınceleyın..nerden bılsın coldekı adam (!) bır cesedın curumeyecegını ya.. afedersınde o zaanlar kalkıp boyle

    dıyene " hadı lan ordan atma artık1 derler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AMA GÖRÜNMEYEN CENNETTEN BAHSEDİLDİĞİNDE İNSANLAR İNANMIŞTI BEN YAZIYI DESTEKLİYORUM

      Sil
    2. demir insanlar icin ozaman kap kacak silah olarak faydali idi evet:)

      Sil
    3. @1 Sıçtmış sıvamış. 2.el bilgi tehlikelidir derler.

      Sil
    4. Bence burda yazılanlar kuranın insan ürünü olduğunu destekliyor. bu kitabı okuyup hala Allah'tan gönderildiğine inanmak çok mantıksız. Bir toplulukta şu anda bilinen kuranın emeviler tarafından kendi kültürlerine göre değiştirilerek yayıldığını savunur. Eğer böyleyse gerçek kuranı ortaya çıkarmaları gerekiyor. Tabi bu fikri gidip mekke medine civarında söyleyebilecek cesaret varsa. kelle gider...

      Sil
    5. beyin , korkutuğunda ya da sevindiğinde ya da aşık olduduğunda farklı sıvılar salgılar , buda kalbi etkiler sonuçta kan vücuttaki dolaşımı sağlar . bahsettiği demirin insan vücudunda olduğunu nerden çıkardın , normal demirden bahsediyordur belki , bu arada çürümeyen cesed mevzuu' da Kuran' ı Kerim' terstir bir kere , peygamber gibi herkes toprak olacaktır,

      Sil
  2. Demirin insan hayatındaki yararlarından bahsetmiş olamazmı sence? Örneğin kap kacak, kılıç... çoğu şeyde kullanılan birşeydir vede kalp her nekadar duyguları temsil etsede duygular vucuda yayılan hormonların ürünüdür...
    Şuan için dini doğrulaya bilirsiniz ama 10 yıl sonra bilim aklınıza gelmeyecek düzeyde yol katdedecek ve meçbur herkezin aklına girecek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli arkadaşım...değerli diyorum çünkü düşünüp sorgulayabiliyorsun inşallah kalp gözünü de açık bırakıp öle düşünmeye devam edersin de daha sistemli ve adaletli bir iş yapmış olursun...Hz. Muhammed (s.a.v) için kendince bir kitap yazmıştır diyorsun ve insanlar da buna inanıp peşinden gitmiştir diyorsun.
      Şimdi sana şöle söyleyeyim.Mükemmel özelliklere sahip,adaletli,iyi ve ahlaklı bir insandan kötü bir davranış sergilemesi beklenilmez.Biz Müslümanlar Hz. Muhammed (s.a.v)'i bütün bu özelliklere sahip bir insan olarak biliyoruz ki tüm kaynaklar da bu konuda hem fikir.Peki o zaman sana şunu sorayım:Bu özelliklere sahip bir insanın kalkıp kendisini tüm insanlardan üstün görüp peygamber ilan etmesi mümkün müdür sence?Töbe deyip ikinci ihtimali de değerlendirelim.Farz edelim ki rivayet edildiği gibi mükemmel biri değil de kişisel menfaati için ortaya böyle bir iddia atmış olsun.bu ihtimale göre kendisine bu kitapta bu dünya kendisine çıkar sağlayan ayetlerin olması gerekmez miydi?

      Sil
    2. Muhammet 9 yasindaki evlatlik kizi ile ve evlatlik cocugunun karisina goz dikip bosattiktan sonra onu karisi yapacak kadar etik disi bir insandi....

      Sil
    3. Kendine cikar saglayan ayetleri cok ozellikle cinsel hayatiyle ilgili

      Sil
    4. peygambere özel ayetler var özellikle dünya üzerinde tüm kadınlar ona helal kılındı, savaş ganimteleri allahın ve resulünün oldu. itirazlardan sonra 5 te 1i peygamberin oldu savaş ganimeti kadınlar da peygambere helal kılındı o zamanlar para yok ganimet var. gizli bir soru sormak istiyorsan ilk önce sadaka vermeliydin. bunlar hadislerden değil direk ayetlerden aldığım örnekler hadislere girersem. ayrı bir kitap yazmam gerekir.

      Sil
    5. Bir kez daha düşün Muhammede dünyadaki tüm kadınlar helal kılındı. savaş ganimetleri allahın ve resulunundu itirazlardan sonra 5 te biri allahın ve resulünün oldu. o zamanlar para yoktu savaş ganimeti mallar vardı. ve birde kadınlar muhammedin her savaştan ganimet cariyeleri oldu. zaten tüccardı zenginliğine zenginlik kattı. ve 12 eşi oldu 40 tane de cariyesi sayısı henüz bilinmeyen kadın köleleri ve erkek köleleri vardı. bunlar sadece kuranda geçenşer. birde hadislere girersem. gerisini hesap et.

      Sil
    6. “Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği cariyelerini, amcanın, halanın, dayının, teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helal kıldık. Bir de peygamber kendisiyle evlenmek istediği taktirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere degil, sirf sana mahsus olmak üzere helal kıldık.” (Ahzab Suresi, 50.ayet)

      Muhammed, bu ayetle hem kendisine sınırsız kadınla evlenme hakkı vermiş, hem de yine diğer Müslümanlara zorunlu kılınan “başlık parası verme” usulünden kendisini 'muaf' tutmuştur. Bir Tanrı neden Peygambere sınırsız sayıda kadını helal kılmaktadır? Amacı ne olabilir? Kaldı ki peygamber 'herhangi bir insan' değildir. İyi âhlâk timsalidir; insanlara örnek olan kişidir.

      --------------------------------------------------------------------------------------------------------------

      “Ey iman edenler! Siz zamanını gözetmeksizin peygamberin evine girmeyin. Ancak davet edildikçe girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Çünkü bu hareketiniz peygamberi üzmekte ama o bir şey söylemekten çekinmekteydi. Ama Allah, doğruyu söylemekten çekinmez(…)” (Ahzab Suresi, 53.ayet)

      Görüldüğü gibi Muhammed, yine işi Allah’a havale ederek 'bir yükten' daha kurtulmuştur. Sizce Tanrı neden bu ayeti indirmiştir? Sayısız kadın ve cariye evde doluyken, 'sıralarını bekleşirken' Muhammed'i mü'minler yok yere oyalamasın diye mi?. Muhammed’ in Tanrı'nın bile çok önemsediği 'büyük görevini'(!) yerine rahatça getirsin diye mi?. Biz kâfirler bile evimize gelen misafire, tek bir eşimiz olduğu halde "Hadi gidin! Zırt - pırt da gelmeyin!" demiyoruz. Kur'an tüm zamanlara hitap ederken -Ey iman edenler diye başlayan Ahzab Suresi 53.ayeti acaba bugün KİME ve NE ifade etmektedir?

      Sil
    7. Var zaten canim kardesim. Sadece ve sadece peygambere ozel ayetler var kimseye teyzesi teyzesinin kizi helal degil ama muhammede helal vb. sana bircok ayet sunabilirim istersen? Muhammed bir örgüt üyesidir sadece. Suan sana tayyip yada ataturk hangisi sevecen geliyorsa aslinda onlarda oegut uyesidir.

      Sil
    8. Var zaten canim kardesim. Sadece ve sadece peygambere ozel ayetler var kimseye teyzesi teyzesinin kizi helal degil ama muhammede helal vb. sana bircok ayet sunabilirim istersen? Muhammed bir örgüt üyesidir sadece. Suan sana tayyip yada ataturk hangisi sevecen geliyorsa aslinda onlarda oegut uyesidir.

      Sil
    9. Kaç karısı vardı?

      Sil
    10. Muhammedin kendine çıkar sağladığı birçok ayet vardır. kuranı okuyan herkes bilir. hangi sure hangi ayet olduğunu ezbere bilmiyorum ama savaş ganimetlerinin 1/5 inin muhammede verildiği ayetler vardır. ayrıca farkettiniz mi bilmiyorum ama Mekke'den Medineye yapılan savaş sonucunda muhammedin bazı akrabaları oradan alınıp medineye götürülüyor. tabi o zamanlarda bu savaşlar ve yolculuklar aylar sürüyor. ve bu esnada muhammede helal olan kadınların sayıldığı ayetler iniyor.. teyze kızı hala kızı dayı kızı vs... ne hikmetse ilginç geldi...

      Sil
  3. 3 / ÂLİ İMRÂN - 133: (Ömer Öngüt) Rabbinizin bağışına ve Allah'tan korkanlar için hazırlanmış, genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!

    ----------------------------------gökler
    ----------------------------------yer
    iki ayrı şeyden bahsediliyor.iki uç nokta arasındaki büyüklükten bahsetmiyor.
    ama yukardaki yazıda öyle algılanmış

    YanıtlaSil
  4. ''Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah, insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.''
    atmosfer neden oluşuyor bakalım:
    Gaz Oran
    Karbonmonoksit (CO) 0,01-0,2
    Ksenon (Xe) 0,09
    Ozon (O3) 0,05
    Amonyak (NH3) 0,02
    Kükürt dioksit (SO2) 0,02
    Hidrojen sülfür (H2S) 0,002-0,02
    Formaldehit (CH2O) 0,01
    Azot dioksit (NO2) 0,003
    Nitrik oksit (NO) 0,003
    Hidroklorik asit (HCl) 0,002
    Nitrik asit (HNO3)
    Hidrojen peroksit (H2O2)
    Halokarbonlar (CxHxClxFxBrxIx)
    Sülfürik asit (H2SO4)
    Karbonil sülfür (COS) 0,001 ppm'den az
    ----------------------------------------------
    bu gaz örtüsünün yeryüzüne ,yani toprak hizasına indiğini düşünelim.bu durumda yaşam mümkün olurmu?tabiiki hayır.
    göğün düşmesin diye tutulması bu izah ettiğim tehlikenin engellenmesi durumu olabilir.
    ayrıca kuran da kullanılan dil çok zengin bir kelimenin onlarca manaya gelebildiği bir dildir.
    kuran başlıbaşına bir inceleme gerektirir.ilk okunduğunda ortaya çıkan anlamla şüphelerimizin karışıyla değil.
    -----------------------------------------------
    ''Ve andolsun ki, dünyanın semasını kandillerle süsledik. Ve onları, şeytanlar için (atılacak) taşlar kıldık. Ve onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.''
    şeytanlar metafizik varlıklardır.metafizik varlıkların yıldız gibi kütleleri olan maddi varlıklarla engellenemeyeceğini göre burada farklı etkileşimlerden bahsedilmektedir.atılacak taşların şeytanlara olan etkisi nasıl bir şeydir? şeytanlar nasıl varlıklardır? bu ayeti anlarken bahsedilen şeylerin özelliklerini,biribiriyle olan bağlarınıdda düşünmek gereklidir.şeytanlara inanmıyan bir insan ,şeytanlara etki eden şeyin kimyasından bahsederken nasıl bu kadar emin konuşabilir.
    ---------------------------------------------
    ''O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır.''
    ay geceyi aydınlatır.bunu kuran daha farklı nasıl izah edebilirdi ki,burada bir tersli gördünüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. toprak hizasına indiğini düşünmek çok saçma çünkü gazların da bir hacmi vardır. toprak hizasına indiremezsiniz fakat bu tüm bu bahsedilen gazların ve tüm dünyayı kaplayan gazların ağırlığının olmadığı anlamına gelmiyor ki bunun türkçe meali "hava basıncı".
      yani o gazlar bahsedilen tüm gazlar aslında üzerimizde, biz onların içinde yüzüyoruz ve üzerimize baskı uyguluyorlar ağırlıkları kadarıyla yüzeyimize oranla.
      yani o gazları kimse tutmuyor gayet te gök üzerimizde duruyor.

      Sil
    2. kurani anlamak icin bukadar kafa patlatmaya ne gerek var neden daha acik yazilmamis neden hersey bukadar yoruma acik ayrica ozamanki insanlar ne bilsin atmosferdeki gazlarida anlasinlar nemek bunun icin bunu dedi diye neden herbir agizdan ayri mealler cikiyor oncelikle bu isin sacmaligi icin yeterli.

      Sil
    3. gök deyince niye sadece aklınıza atmosfer geliyor uzay boşluğundaki cisimler gezegenler meteorlar vs gelmiyor? göğün yere düşmesindeki kasıt neden bu olmasın?

      Sil
  5. ''Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. Onun yanında (orada) bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz: Ey Zülkarneyn! Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin, dedik.''
    -------------------------------------
    Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneş'e ve Ay'a boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur. (Zümer Suresi, 5)
    bu suredeki benzetmelerde ''gibi''kelimesi kullanılmamıştır.''gibi'' kelimesi kullanılmadı diye :
    1-Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor
    2-gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor.
    3-Güneş'e ve Ay'a boyun eğdirdi.
    4- Her biri adı konulmuş bir ecele kadar akıp gitmektedir.
    sarıp-örtmekten çarşaf gibi sarılıp örtünmeyimi anlammamız gerekir?
    kuranın üslubu budur.benzetme yaparken gibi demeye gerek duymaz.
    ''onu kara bir balçıkta batar buldu'' derken de mecaz ifadeyi anlamamız gerekir.
    ki peygamber efendimiz zamanında dahi güneşin mahiyeti bilinmekteydi.sizin deyimiznizle kuran insan yazması olsa bile(haşa)böylesi çocukca bir şeyi söylemesi saçma olurdu.
    -----------------------------------------
    Ortadoğu dışında yetişenlerden hiç bahsedilmemesine gelince islam niçin araplara geldide kutuplara afrikaya inmedi diyede sorulabilir .afrikaya inseydi aslan kaplan örnekleri verilirdi,çünkü o zamanın cahil insanlarına bir şeyleri izah etmek için en yakınındaki şeyle kıyas edip anlaması bakımından bildiklerinden örnekler verilmesi gayet doğal.kız çocuklarını diri diri gömenlerden bahsediyoruz.

    --------------------------------------------

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuran' ın araplara özgü örnekler içermesi yani arapların yakınındaki örneklerden bahsetmesi onun evrensel olmasıyla çelişmez mi? Kuran' ın bu kadar mecazlı anlatıma sahip olması benim gibi arap olmayan insanların ayetleri anlamasına büyük bir engel teşkil etmez mi?

      Sil
    2. Adsıza söylüyorum bunu
      Şimdi düşün sen mekkede yaşayan bir putperestsin. Kendini allahın elçisi diye tanıtan birisi sana gelip " Allah kutup ayılarını yarattı. " dese bundan ne anlarsın. İnsanlar cahil, bilinçsiz. Konuşmayı bilmiyorlar. Gidip taa bilmem nerdeki hayvanları mı bilicekler.
      Ya da şöyle söyleyeyim. Allah sana deve dese ne fark eder dinozor dese ne fark eder. Senin dikkat etmen gereken şey ayetteki hayvanın ne olduğu mudur ? Dinozor dese anlayacak mısın ?

      Sil
    3. ideacar, diyorsun ki "arapların yakın çevresinden bitki hayvan örnekleri verilmeli ki kolay anlasınlar" o zamanın arapları iyi anladı diyelim. diğer milletler anlayamaz. onlara haksızlık olmuyor mu? demek ki kuran evrenel bir kitap değil. araplara hitab ediyor.

      Sil
    4. işinize gelmiyorda o yüzden anlamıyorsunuz, din uydurma hala anlayamadıızmı bunu...
      bir kere kadar olayına bakın kafanız çalışmıyorsa her ruh yeryüzüne beden alarak dogar ve günahlar yada sevaplar işler cennet yada cehenneme gider eee allah bilmiyormu benim nereye gidicemi,, kendinizi kandırmayın allah insana akıl ve adare vermiş diye allah senin ne halt edeceğini zaten biliyor kurana göre gelmiş ve gelecekte ne olcagını tek bilendir der.o zaman kaderler yazılı ve herkezin başına gelecekler belli bunu bilen senin kaderini yazan biri varsa ne aklı ne idaresi adam hırsızsa ya da tecavüzcüyse yada dindarsa bunlar dogdunda kaderinde mevcut kendinizi neden kandırıyorsunuz o zaman yazılan kitapta bu kadar olur hala ona inanır durursunuz o zaman insanların bu kadar akıl erdirebileceklerini birileri tahmin edemedi bu dini icat edenler...

      Sil
    5. Arkadas Allah elbette kimin cennet cehenneme gidecegini biliyor. Peki sen biliyormusun nereye gidecegini? okulda herhangi bir sinavda hocana hic kalkip hocam siz bu sorularin cevabini biliyorsunuz neden bize soruyorsunuz ,alin kagidiniz " diye geri verdigin oldugumu?

      Sil
    6. Tarik suresi bilimle catisiyor. spermin kaynagi testisler diyorsun. Halbuki gelisen mikro enjeksiyon teknolojisi gosterdi ki spermin kaynagi testisler degil insanin bel kemigi. Oradan testislere iniyor. En yakin ornek yakin tadigim. Adamin testislerindeki spermlerin morfolojileri bozukmus. Heralde testislere inerken yolda montolitede sikinti oluyor.bu sebeplede cocuklari olmuyordu. Adamjn bel kemiginden kök hucre aldilar ve simdi nur topu gibi bir cocuklari var Allah bagislasin. Bir spermin insana donusmesini ve bunun tum insanlarda milyarlar kere aynen tekerrur etmesini kor tesaduflere bağlamak mi daha akla yatkin yoksa mutlak bir varligin ilmi ile bu suyun bilgiye dayali olarak insana donustugune inanmak mi?

      Sil
  6. ''Ve Biz, her şeyi iki çift yarattık. Umulur ki, öğüt alıp düşünürsünüz.''
    bakteriler hakkında kısa bir alıntı
    ''Ancak bu gelişmiş yöntemlerle dahi, bakteri türlerinin toplam sayısı bilinmemektedir ve bu sayı belli güven sınırları içinde tamin dahi edilememektedir. Mevcut sınıflandırmaya göre bilinen bakteri türlerinin (siyanobakteriler dahil) sayısı 9000'inin altındadır[130], ama bakteriyel çeşitliliğin büyüklüğü hakkındaki tahminlerde toplam tür sayısı 107'den 109'a kadar uzanır ve hatta bu tahminlerinlerin dahi birkaç büyüklük mertebesi kadar hatalı olabileceği düşünülmektedir.[131][132]''
    -------------------------
    demek oluyorki bakterilerin sırrı tam olarak çözülebilmiş değil.bilim sürekli gelişmekte,yeni bilgiler elde edilmektedir.
    ayrıca:
    ''Bazı bakteriler varlıklarının devamı için gerekli olan, mekânsal olarak yakın ilişkilere girerler. Bu tür mutualist ilişkilerden biri olan türler arası hidrojen transferi olarak adlandırılır, butirik asit veya propiyonik asit tüketip hidrojen tüketen anaerobik bakteriler ile, hidrojen tüketen metanojenik arkeler arasındadır.[133] Bu ilişkide yer alan bakteriler kendi başlarına bu organik asitleri kullanamazlar çünkü bu reaksiyon sonucu aşığa çıkan hidrojen çevrelerinde birikir. Hidrojen tüketici arkelerle yakın ilişkileri sayesinde hidrojen konsantrasyonu yeterince düşük kalır ve bakteriler büyüyebilir.''
    burada bakterilerin büyümesi için iki ayrı türden bahsediliyor.
    bakterinin cinsel organı olmadığına göre dişi ve erkek tanımıda ona göre yapılır,bakteriler için değişgenlik arz eder.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakterilerin çoğu bölünerek ürerler. Yani eşeysiz üreme (dişi veya erkeğe ihtiyaç duymadan) yapmak zorunda olan bir sürü bakeri türü mevcuttur. Zaten bir tane bile olması bu ayetin yanlışlığını gösterir.
      Bakteriler dışında eşeysiz üreyen, cinsiyetleri omayan veya her iki cinsiyetin özelliğini gösteren (hermafrodit canlılar) canlı türleri de çoktur. Bu canlılar çift oluşturmadan ürerler. Yani her canlının bir çifti (dişisi erkeği) yoktur

      Sil
    2. Çift olmak, yalnız cinsiyet bakımından dişi-erkek anlamında kullanılmaz. Bunun yanında bir şeyin iki farklı parçadan meydana geldiğini de ifade eder. Örneğin insanlar bir yandan erkek-kadın çiftinden meydana gelir, diğer taraftan her erkek ve her kadın ruh ve beden ikilisine/çiftine sahiptir.

      Çift kavramı, aynı zamanda evrenin ikili sistemini ifade etmektedir.

      Kozmik Çorba: Kâinat da bu kusursuz ikili /çift sistem çer¬çevesinde yaratılmıştır. Yaratılışın ilk anlarını tasvir eden "madde-i aciniye," "ilk cevhere", "kozmik çorba" gibi isimlerle andığımız kâinatın o ilk döneminde varlıklar, "madde-anti madde" şeklinde ikili bir sisteme göre ayarla¬narak yaratılmıştır. Einstein'ın meşhur “E=mc2” formülü de kâinatın, madde-enerji ikilisinden meydana gelen bir hamurdan yaratıldığını ortaya koymaktadır(bk. Niyazi Beki, Rahman Suresi tefsiri, s.77).

      Atom Sistemi: Kozmoloji uzmanlarının bildirdiğine göre, "kozmik çorba" döneminden sonra kâinatın temel maddeleri olan atomlar yaratılmıştır. Canlılar gibi çifttir. Meselâ: Bir protonun yaratılması için, bu kadar enerjiyi taşıyan iki fotonun bir araya gelmesi gerekir. Kütle enerjisine sahip iki gama ışınının çarpışması sonunda bir proton, bir de antiproton olmak üzere bir parçacık çifti yaratılır. Proton pozitif, antiproton ise negatif elektrik yüküne sahiptir. Kütlesi ise protonla aynıdır.

      Yine atomun çekirdeği dışında iki önemli parçasından biri olan elektonlar da anti maddesi olan pozitronla birlikte yaratılmıştır. Müspet ilim, kâinatın temel yapısının “atom” olduğunu, atomun ise eksi ve artı yüklü unsurlardan meydana geldiğini belirtmektedir(a.g.y).

      Melekler nurdan/ışıktan yaratılmıştır. Işıktaki ikili sistem meleklerde de var demektir. Işığı oluşturan parçacıkların yani fotoların kütlesi olmasa da enerji yapısı vardır. Fizik biliminde foton, elektromanyetik alanın kuantumu, Işığın temel "birimi" ve tümel elektromanyetik ışınların kalıbı olan temel parçacıktır. Diğer bütün temel parçacıklar gibi foton da kuantum mekaniği ile yönetilir ve dalga parçacık ikiliği gösterir. Bu durum fotonun hem dalga hem de parçacık özelliğine sahip olduğunu gösterir( VİKİPEDİ).

      Bu açıklamalardan da anlaşılıyor ki, Nurdan/ışıktan yaratılmış olan melekler için de çift kavramı, ikili sistem kavramı geçerlidir.

      Diğer taraftan, nurdan yaratılmış olan meleklerin temessül kabiliyetleri olduğu için misalî bedenlere de girebiliyorlar. Hz. Cebarail’in Dihye suretinde girmesi gibi. Bu misalî bedenleri onları bir çift sisteme dahil edebilir.

      Tek hücreli canlılar bir hücreden oluşmuş canlılardır

      Genellikle tek hücrelilerde görülen AMİTOZ bölünmeyle o türe ait birey sayısı artar. Amitoz bölünme yapan hücrelerin önce çekirdeği uzar, çekirdeğin uzamasıyla çekirdekçik de uzayıp boğumlanarak ikiye ayrılır. Bunu sitoplazma bölünmesi takip ederek, bir hücreden iki yeni yavru oluşacak şekilde bölünme gerçekleşir.

      Diğer hücreler için eşeyli bölünme denildiği gibi, tek hücreli bölünmeye de eşeysiz bölünme denir. Hz. İsa’yı babasız yaratan Allah, tek hücreyi de eşeysiz yaratıyor. Ancak bu bölünme de bir nevi döllenmedir ve çift olma kavramına dahildir.

      Özetle, canlı-cansız her şey, elektron, nötron ve protonlardan meydana gelir. Bu üç unsurun da eşleri vardır ki bunlar anti elektron, anti nötron, anti protondur. Buna göre her şey çifttir, ikili sisteme sahiptir.

      Sil
    3. Sadece çift olma durumu bunlarla sınırlı değil. Her bir hücre içersindeki kromozomlarda çiftler halindedir.

      Sil
  7. Dünyanın tüm evrenden daha uzun zamanda ve daha önce yaratılması:
    yaradılışa inanmıyan bir anlayış yaradılışdaki zaman kavramının niteliği hakkında nasıl doğru bir yargıya varabilir?
    Önce Allah'a inanmak gerekir.
    sonra yaradılışa,O nun yartım gücüne
    Allah ı tanımlayamayan bir zeka
    Allah ın yaratmak için tanıdığı süre hakkında ne düşünebilir?
    başı ve sonu olmayan yoktan var eden bir yaratıcının ''zaman'' kavramından bahsediyoruz.
    yokdan var edilmek başlıbaşına bir muamma.
    başı ve sonunun olmaması ayrı bir muamma
    ihtiyaç duyulmuş ''zaman'' ayrı bir muamma.
    Allah ın varlığını çözmeden
    onun kullandığı zamanı ,ve o zaman içinde yarattıkları hakkında fikir sahip olunmak istenmesi ne derece doğru?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Peki Allah' ı tanımlayamayan bir zekanın Allah' a inanması nasıl mümkün olabilir? Başı sonu olmayan, yoktan var olan, kısacası benim mantık ilkelerime uymayan birşeye inanmam beklenebilir mi? Allah benim beynimi onu kavramama engel olacak şekilde tasarladıysa onun varlığını nasıl çözebilirim?

      Sil
    2. Algılayabildiğiniz kadar sorumlusunuz zaten.. yapılan uyarılar inanalara hitab ettiğine göre sizin zaten kaygılanmanızı gerektiren bir durum yok...

      Sil
    3. senin allahı kavramana engel olacak birşey yok.. sen simdi aklından birşeyin nasıl sonu olmaz sacma diyorsun uzayın sonunu düşün bakalım cıkabilecekmisin işin icinden alsana somuttan soyuta örnek.. iyi düşün

      Sil
  8. insanın yasadığı duygularda elbette hormonların etkısı var..fakat temsıl olarak her zaman kalp kullanılır.Allah kalkıp hormonlarla duyguları neden temsıl etsın.duyguların olusmasındakı tum etmenler sayılacaksa eger beynı soleyecek basta hormonu soyleyecek kanı soyleyecek damarı soyleyecek ....e bunun sonu yokkıhepsı bırıbıryle ılıntılı.ben bunu anlatmaya calısıyorum.kalp temsıldır orda.herhangı bır bıyolojık ılgı yok.kalp kırılması kalbın dogrulması kalbınde kotuluk olması olmaması vs vs.. bıyolojık olarak kalple bunların ılgısı yok ama temsıl olarak kalp kullanılmıstır..yoksa vucuttakı tum duygu ve dusunceler beyınde olusur..kalkıp bı mıdenın veya bobregınin sızı cektıgınız ask acısıyla agrıyacak degıldır herhalde. kalp ınsanoglunun yasam merkezıdır. ve ben duygularımı kalple temsıl ederken hayatımın merkezınde yasıyorum o duyguları anlamı tasır aslında..islamda iman kalpte bulunur diye gecer. kalbin muhurlenmesı dıye bı deyım vardır ayrıca. kalkıp kalbıne beledıye muhuru vurulmasından bahsedılmıyor herhalde. ıyılık yapamaz olur kotu dusuncelerın onu sardıgı anlamını tasır ( en dogrusunu Allah bılır). bazı seyler yorum gerektırır akıl ve zeka suzgecınden gecırmek gerekır..kalkıpta aaa bak kalple beyını karıstırmıs Allah denmez hemen. her turlu sorgulama hakkına sahıpsınız elbette.sadece sız degıl hepımız sahıbız. Allahta dusunun , dusunmezler mı dıye cok ayete baslar.

    YanıtlaSil
  9. """Nitekim Islâm’ın ortaya çıktığı tarihten günümüze gelinceye kadar, hiçbir ülkede ve hiçbir dönemde demokratik doğrultuda bir gelişme görülmemiştir. Kur’ân’a dayalı olarak ne laik ve demokratik bir sosyal düzen kurma, ne de toplumsal kalkınma mümkündür."""" birde su sözlere cevap vermek ıstıyorum.sadece su döneme bakarak yazılmıs sozler oldugu acık. pekı selcukluyu osmanlıyı fatıhlerı selahhattın eyyubileri yavuzları tarık bın zıyadları nereye koyacaksınız?sadece osmanlı tarıhıne bı baktıgımızda bıle sosyal hayatın cok cok ılerıde oldugunu gorursunuz.adalet ekonomı guven ortamı ozgurklukler..sımdı sen laiksinde ne oluyo acaba. basortulu bırını unıversıteye sokmayarak mı ozgur oluyosun.sen derken yanlıs anlama genel hıtap bu. hz ömere bı bak.fethettıgı yerdekı kılısede namaz kılmasını teklıf edıyolar hrıstıyanlar. madem dınınız hosgoru dını bunu yapın dıyor.hz omerın cevaba bak..bunu yaparsam eger muslumanlar burayı camıye cevırmek ısteyebılır sızın kılısenızı elınızden almak ısteyebılır.bunu yapmayacagım dıyor. al sana hosgoru al sana ozgurluk al sana demokratık hak. sımdıkı ıslam devletlerıne bakıpta ıslamı yorumlama.. onlar dınlerınden kaymıs.ıslam gerıcı dını degıldır. ilim çindede olsa gıdın alın.ilim farzdır kadın erkek ılım farzdır dıyor peygamber efendımız.farz bak farz.ne demek bılıyomusun anlamını? yapmazsan hesaba cekılırsın ..ıster yap ıster yapma degıl.. ibni sınaları ibni haldunları atamazsın kenara. ben ataturkcu bı ınsanım aynı zamanda. su ornegı verecem. ataturkculuk adı altında yapılan seyler var ulkemızde degılmı? ne kadar yanlıs.ataturku kullanan kesımler var. e sımdı kalkıp ataturku mu suclayacaz burda.. sonradan bozmuslarsa saptırmıslarsa hakkıyla yasanmıyosa ataturk mu sucludur. velhasıl sımdıkı arabıstana fılıstıne bakıpta ıslamı yorumlama.araplar zaten her donem sapkın mıllet oldular. olmasalar onlarca peygamber gelmezdı onlara. petrol cıkar bunlar yer.ne bılımı ne ılerlemesı ne bıseyı.. kendılerı kadınlarla duısup kalkarlar sonrada bı kadın bası acıldı dıye yuzune kezzap atarlar.bumudur ıslam. merak etme..bunlarında hesabı sorulacak onlara. onların petrolude altından yapılmıs tuvalet fırcalarıda paralarıda onları kurtarmayacak. sızlere kotu ornek oldukları ıcın onların halı beter harap..sizler kendı aklınızı kullanın..kötü örnek örnek degıldır...

    YanıtlaSil
  10. kendi kafama göre mantık yürütmüşüm.aslında kelimelerin anlamlarıyla ilişkili sorunlar yaşayanlar kuranı anlamıyor,yanlış anladığı için inkar etmeyi tercih ediyor.yukardaki yazdıklarımdan sonra iyi bir araştırma yaptım ve çok tutarlı cevaplar buldum.benim için iyi zihin ve hayalgücü cimnastiği oldu.yazdıklarımı okuyunca yer yer güldüm ama inanç böyle bir şey işte cevap bulmak için debeleniyorsunuz ama ilimsiz debelenmek cevaplarınızı biraz kof ve bazen komik yapabilir..

    YanıtlaSil
  11. Picassoserdar bey, keske bulduklarinizi bizimle paylasmis olsaydiniz, faydalanacagimizdan eminim, merakla bekliyorum.. Kalp duygular söz konusu oldugunda akla gelen ilk organdir, Kur`aninda sadece bilim adamlarina degil, sadece bügüne degil tüm insanliga geldigi göz önüne alinirsa, tabiki o dönemde insanlara cok abes gelecek birseyden acikca bahsetmesi söz konusu olamaz. Tipki gögü tutmasini,her gezegenin bir cekim alani oldugunu ve gök taslarinin bu cekim alanlarindan ciksalar nasil bombalar gibi dünyaya düseceginden bahsetmeyecegi gibi, bunu edebi bir dille anlatmis ve biz gögü tutuyoruz demistir. ancak simdi simdi ayetin icerdigi bilimsel gercekler anlasilabiliyor.. Eminim bilim adamlari diger konularada gayet aciklayici cevaplar vereceklerdir, canlilarin, mesela bitkilerin bile cift yaradildiginin henüz yüz sene evvel bulundugu gibi. Ayetlerin bilimsel aciklanamamasi onlarin bilim disi oldugunun kaniti degil, aksine Kur ànin kiyamete kadar gecerliliginin delilidir, sadece bilim, ayetlerin bilimselligini ispatlayacak seviyede degildir.. Bu arada inananlar inanmak icin ayetin bilimselligine ihtiyac duymazlar, cünkü onlar kalpleriyle yaradana baglanirlar, ayetlerin bilimselligi onun yaninda sadece bonus.. Rabbim gönül gözlerimizin acilmasini nasib etsin..

    YanıtlaSil
  12. Sizler! Hiç bir şeye inanmıyoruz diyiyorsunuz. Allahın olamadığını inanmakata bir inanç şeklidir. Sizler Ateism dinin mesuplarınız. Yani ŞEytanlaşmış kişilersiniz.Siz Kuranı Yorumluyamazsınız.Buna gücünüz yetmez. Ben Elimle koca bir taşı tuttum kaldırdım .Taş yerden kalktı. Peki Yer çekimi veya yıldızlar arasındaki çekim kuvveti nasıl var. Hangi kuvvet dünyanın güneşe yaklaşmamasını yada uzaklaşmamasını sağalıyor. Bu kuvvetle nasıl oluştu tesadüfen .Her şey tesadüfen öylemi.Öylese tesadüfen bu kuvvetler neden ayrılmıyor.Bir duman gibi ucup gitmiyoruz. Ayna iki yüzlüdür bir tarafında kendimizi diğer tarafta ise karanlığı görürüz. ÇAmur atmak basit izahı ise zordur.PEki sizler bu olayları nasıl çözdünüz.Dünya nasıl böyle hangi kuvvetle ve bu kuvveti nerden alıyor.Yada tesadüfen bizi bir kuvvet neden güneşten ayırmıyor. Niye hep tesadüfler iyi yönde oluyor.Bazen kafamıza yukarıdan kuş pisliği düştüğü gibi bunu yıkayan yamur damlalarıda düşüyor. Tesadüfler iki yönlü olmalı faydalı ve zararlı.Neden bukadar tesadüf arasında zararlı bir şey yok . Siz bunu nasıl çözdünüz. Bu yolu nasıl buldunuz.Ben yanlışsam sizin yolunuza gireyim .Eğer ben doğruysam sizler benim yoluma girecekmisiniz? Allah sizlere hidayet eylesin.Yolunuzu nasıl buldunuz.Bunu bana izah ederseniz, En azından haklı bir tarafınız olabilir diyeceğim yoksa.Sizler için kalbim sürekli ağlıyacak.Çünkü Bütün canlıların dostu olan Allaha büyük haksızlık ediyorsuz. Bilim olan şeyleri keşfeder. Allah ise olamayan şeyleri yoktan var eder. Evrenin Sırı Çözüldü.Kusura Bakmayın sizin bundan haberiniz yok .YARATICININ YARATILAMYA İHTİYACI YOKTUR. Tövbe Haşa Allahı kim yarattı demek .Cevap olarak karşısında bu 4 kelimeyi bulur. Bu ne felse nede sihir nede yalandır. Siz soramazsınız.Sizi yaratana acaba Seni kim yarattı demeye.Bu şuna benzer. Denize, ya deniz bu bir damla suyu nerden buldun demek gibisir. Oda sana derki .Bende milyonlarcı varki neden arayıpta bulayım der. 2+2=4 .Bu böyledir.1+1+1+1= 4 buda dörttür.

    YanıtlaSil
  13. Her şeyi bilen ve gören yüce Allah, bu ayetlerle nasıl oluyorda ateistlere böyle fırsatlar veriyor anlamıyorum. Keşke bütün dünya için gelen Kuran'da orta doğu dışındaki canlılardan da bahsetseydi de ateistler bu yargılarda bulunamasaydı.

    YanıtlaSil
  14. mülk suresinde söylenen yıldızların şeytana atılması olayı yıldızlardan kopan ateş parçalarının atılacağı anlamında kullandığını birçok yerde görüyoruz. olay biraz sizin nasıl bakmak istediğinizle alakalı zaten herşey bu kadar sarih açık hiç şüpheye meydan vermeyecek kadar ortada olsaydı inançsız insan kalmazdı.

    YanıtlaSil
  15. KALBİN BEYİN FONKSİYONLARINA SAHİP OLDUĞU BİLİNMEMESİ:::
    -Öncelikle böyle şeylerden hiç anlamam.16 yaşında bir öğrenciyim.Ama Ku'ran okurken şu ayetlerde benim dikkatimi çekti.Bunlarında açıklanmasını isterim.
    -İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir?(Bakara 142. ayet)
    -Kendilerine, 'Şu halkın inandığı gibi inanın,' denildiğinde, 'Beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız,' derler.Gerçek beyinsizler onlardır; fakat bilmezler.(Bakara 13. ayet)
    -Zaten kalp hissiyatı-vicdanı ve akıl beyni temsil eder.Karşınıza sevdiğiniz bir kız çıkınca onun sevdiğiniz bir kız olduğunu hatırlatan beyindir.Ancak bunun manevi boyutunu kalp üsteleniyor.Heyecanlanlandığınız anda şiddetli biçimde çarpan ve yüzünüzü heyecandan kıpkırmızı yapan kalptir.Zaten öyle değilmi Ku'ran Arapça bir yazıdan ibaret değildir.Cebrail Aleyhisselam'ın getirdiği bir ilhamıdır.

    YanıtlaSil
  16. Yazıda kullanılan bilim dışı örneklerden bazılarının zorlama ve yoruma açık olması, yukarıda yorum yapan şakirtlere fırsat vermiş.

    ama bütün sayfa içerisinde en güzel cevabı yine yorum yapan müslüman kendi kendine vermiş : " ama inanç böyle bir şey işte cevap bulmak için debeleniyorsunuz "

    evet, cevap bulabilmek için debeleniyorsunuz. ama ne kadar debelenseniz de nafile...

    zaman ilerledikçe, bilim geliştikçe, yeni gelen nesiller iletişimin gücüyle bilgiye ulaşıp akıllarını kullanmaya başladıkça, bu batıl hurafe kitaplar, tarihteki tozlu raflarına kaldırılacaklar...

    hırsızlık yaptığı için el kesilmesini, zina yapanın taşlanarak öldürülmesini yada en azından sopayla dövülmesini emreden bir din, ilahi, kutsal bir din olamaz. olsa olsa, şeytanın dini olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeytanın olduğuna inanıyorsan Allah'a da inanıyorsun demektir. Kendinizi boşuna kandırmayın siz ölüp kaybolup gitmekten mi bahsediyorsunuz veya bir maymundan evrimleştiğinizi mi düşünüyorsunuz peki iyi ve kötü doğru ile yanlış neden var bunlara neden karşı çıkıyorsunuz mesela bir hayvan gibi neden cinsel ihtiyaçlarınızı ulu orta yapmıyorsunuz veya neden giyinme gereği hissediyorsunuz bu tür şeyler de mi bir şey ifade etmiyor. Peki zalim insanlar güçsüz insanlara zulmettiklerinde neden onları kınıyoruz ve yanına kar kalmayacağını düşünüyoruz İnsanın en güzel şekilde yaratıldığını söyleyen Kuran a göre günümüz teknolojisinde makinalar ve robotlar neden insana benzetiliyor. Ancak Hz. Ali efendimizin bir ateiste dediği gibi kıyamet yoksa biz müslümanlar doğru dürüst yaşar iyi bir insan olarak ölürüz ancak ya herşey peygamberimizin ve yüce Kuranın bildirdiği gibi ise sizin haliniz ne olacak dediği gibi. Aklınızı başınıza alınız Allah hepinize hidayet versin zira canlı cansız bütün evrenin bir düzen ile tertip edilmiş olduğu bu kainatta hiçbir şeyin kendiliğinden bu kadar düzenli olamayacağını bilim resmen ortaya koymuştur. Kuran'ın neden bu ayeti böyle demek şu anki bilimin herşeyi bildiğini zannederek yorumlar getirmek belki de yüzlerce yıl sonra haklılığını görecek insanların olacağını düşünmemek oldukça mantık dışıdır.

      Sil
  17. :))).arkadaşlar sıkıntı allaha inanıp inanmamak değil.siz bu tavrı allah inancı olan yahudilerede sergiliyorsunuz.allahın önceden indirdiği kitabı kabul ediyor ama ona inananlara korkunç bir düşmanlık besliyorsunuz.siz allaha değil muhammede inanıyorsunuz.yukarda yazılmış kur an ın mucuzesi denilen şeyler zaten binlerce yıl önce biliniyordu.kur an dan önce başka anlatım şekilleriyle zaten söylenen şeyler.nasıl bu kadar saf olabiliyorsunuz.benmi?ben yüce yaratanın var olduğuna inanıyorum.ama ne kur an,ne tevrat,nede incile inanıyorum.bana ne diyiceksiniz bakalım.ben inanıyorum ama böyle düşünüyorum.ben söyleyim!...banada karşı çıkacaksınız.çünkü siz her ne kadar allahçı görünsenizde sizin allahınız muhammed tir.kur an o zamana kadar zaten bilinen şeylerin derlemesidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin inanç biçiminize agnostik deniyor. Yani bir yaratıcıya inanır fakat peygamberlere inanmaz. Peygamberler iyi insanlardı, insanlığı düzene sokmak için bunları uydurdular. Kitlerleri çekmek içinde Tanrıdan geldiğini iddia ettiler der. Tanrı var ama o bişeye karışmaz şeklinde bir inanç türü diye özetleyebiliriz.

      Bing bangin olma ihtimalinin 10 üzeri 10 üzeri 123 olarak hesaplandığı ama ilk seferde olabilme ihtimalini tesadüfe bağlayabilen insanların bu zorlmaya inanıp yaratıcı fikrine inanmasısı daha tuhaf.

      ve big bangdan sonra 14 milyar yıldır hep olagelen tesadüfler belki bu olasılık hesabının sayısı kadardır. Başlangıcı olan herşeyin birde sonu vardır. evreninde bir sonu var buda ispatlanmış bir şey. Kaldıki bu nufus artışyla, kaynakların bu şekilde kullanımıyla dünyanın sonu evrenden önce gelir gibi görünüyor bana. bu yüzden üzerinde yaşam olan başka gezegenler aranmasına şaşmamalı.

      Her ideolojide olduğu gibi ilahi dinlerin mensuplarıda kendi çıkarına ayetleri yeniden yorumlayıp hatta olayları farklı şekillerde anlatarak hatta yalan tarih yazarak şekillendirebilir. Arap yarımadası kimsenin dikkate almadığı bir yer. Dönemi için gelir getirecek bizansın mısırın iranın uğruna savaşmaya gerek görmediği stabil bir mekan. Kaynaklarda yok denecek kadar az bilgi var ve o az bilgilerde çoğunlukla ticaretle ve arap atlarıyla ilgili. Geriye kalıyor arapların el yazmaları. Ama onlarda şiirlerden ibaret. Bu şiirlerde şimdiki yandaş medya gibi yöneticileri öven veya dönemde meydana gelen önemli olayları anlatan bazen efsanevi bir dille bazen hicivli vs. bildiğiniz şiir tarzı. Ama etimolojik olarak yüzüklerin efendisindeki orjinal metnin ağdalı cümleleri gibi bir kullanım söz konusu. Dil kuralları bile Kuranı yorumlamak için yeniden oluşturulmuş ve bunu yapanlarda bedeviler ve farslar olduğu için kurallarda karmaşık durumlar sözkonusu. Hz. Muhammedin vefatı sonrası ortaya çıkan olaylardada kendini haklı göstermek isteyen kesimlerin uydurma binlerce hadislede islami tahrif etmeye çalısması zaten kaynakların az olduğu bir coğrafyada işleri dahada zorlaştırmıştır. Fakat o dönemde emevlerin üstün gelmesiyle islamiyeti onlar şekillendirmiş kaldırılan köleliğe devam etmişler, ırkçılığı geri getirmişler, müslüman olmayanlara 2. sınıf insan muamelesi yapmışlardır. Fakat bu islamın değil onların ayıbıdır.

      Sil
    2. Hacı dostum, Yaratıcının varlığını kabul edip; dinler ve onun getirilerinin (peygamberler, kutsal kitaplar...) kabul edilmediği incanç biçimine DEİZM denir. Agnostisizm bilinmezciliktir.

      Sil
  18. YATAGINDA KARININ BAŞKASIYLA YATTIGINI GORSEN SEVINIRMISIN YOKSA ONU OLDURMEKMI ISTERSIN. OLDURMWK ISTERIM DEME SAKIN CUNKU SEYTANIN DININE GIRMIS OLURSUN:)))

    YanıtlaSil
  19. ulan bu ne ya ateist bir sitede bu kadar dincinin ne işi var tüm yorumları tarikatçılar yazmış resmen.adamlar maaşlı eleman sanki ulan neyi savunuyorsunuz siz kuran ortada dünyanın battığı yeri parelel ve meridyenlere göre tarif etmiş gidip güneşin battığı yerde yaşayın ya.muhammet ''inekleriniz insanların bulunduğu yere pislemesin'' deseydi siz onuda bak adam yıllar önce nereden bilsin inek dışkısının atmosfere aşırı zarar verdiğini derdiniz be. insanlığınızdan utanın be bilimsel gerçekleri bile kurandaki saçma cümlelerle bağdaştırmaya çalışıyorsunuz. yorum yazan vatandaşlar kuranı okumanızı tavsiye ederim dünyadan bi haber yazılmış bir kitap kendinizi kandırmayın cennete gidecem diye

    YanıtlaSil
  20. yavuzx soruyor

    evet zaman ne zaman başladı yorumlarınıza göre tartışalım

    YanıtlaSil
  21. "Ancak bir kitabın Allah tarafından gönderildiği iddia edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz. Böyle bir iddiaya karşın bilimsel konularda tüm yazılanların doğru olması gerekir"

    Arkadaşım ilk paragrafındaki ifadenden dolayı kendinle çelişiyorsun. Yukarıdaki yazıyla Allah'ın gücünü, büyüklüğünü ve varlığını kabul etmiş oluyorsun. Bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlış anlıyorsun. "Ancak bir kitabın Allah tarafından gönderildiği iddia edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz. Böyle bir iddiaya karşın bilimsel konularda tüm yazılanların doğru olması gerekir" derken zaten allah olsaydı gönderdiği kaynak çelişkiler yığınıyla dolup taşmazdı, bu kaynak ve diğer dini kaynaklar insan ürünüdür, allah ürünü değildir, demek istenmiş. Yani ortada turşuda yok, perhizde.

      Sil
  22. ben herkese bakıyorum ve eskiden koyu bir islamcı ama şimdi bir tarafsızım eğer inanacak bir durum olursa inanırım ama yok o yüzden inancınız a saygılar ama iyi araştırın bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı durumu ben de yaşıyorum ve ailemde gerçekten dindar insanlar... Bunu onlara nasıl izah edeceğimi bilmiyorum ve hala İslamın doğruluğundan da şüpheliyim bu yüzden kesin şeyler de söyleyemiyorum. Ortada kalmak gerçekten kötü oluyor Ateistlerin söyledikleri çoğu zaman haklı oluyor ama açıklayamadıkları şeyler çok kafa karıştırıcı. Her sorunda "Allah sonumuzu hayretsin" gibi cümleler kurup biraz rahatlarken bu sorunda öyle bir şans da yok, bu durumdan hangi inanç doğruysa onunla kurtulmak istiyorum en kısa zamanda ama gittikçe de daha çok aklım karışıyor... Müslümanlardan benim için dua etmesini istiyorum, Ateistlerden de benim " doğru yolu bulmamı" dilemelerini...

      Sil
  23. Sizi gidi mubarek muminler sizi

    YanıtlaSil
  24. Bu dunyada sizin ,ahiretide istiyorsunuz.Hep ver Allah'im diyorsunuz.Su dunyayi bize birakin ahiret sizin olsun.Siz mal biriktirmeyin,iyi bineklere ,guzel kizlara binmeyin!NAmaz kilin,oruc tutun,zekat verin ,dervis olun.Sonra Islam'i savunmaya kalkin.Sizi mubarek mu,imler sizi.

    YanıtlaSil
  25. Bende eski bir saf olarak yaziyorum;

    Hz Muhammed'in dedesinin, Ibrahim dinine mensup oldugu Din Kulturu kitaplarinda yaziliydi. Yani bu ailede Yahudilik var.Kuran'da yahudi ogretinin kopyasi.
    Islamiyet Araplarin etkinlik ve isgal poltikasinda kullandiklari arac.Yahudilere gore Ibrahim oglu ishaki kurban etmek istemis,Islamiyete gore ise Ismail'i neden?Araplar Ismail soyundan geliyorda ondan.!!!!Biz Turkler de saf saf her soylenene inanmisiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşim sen Tevratın tahrif edildiğini bilmiyorsun galiba. Ayrıca orada bahsedilen İb­râ­hîm -aley­his­se­lâm-’ın dî­ni­ne “Ha­nîf­lik” de­nil­miş­tir. YAHUDİLİK DEĞİL.

      Sil
  26. Çok güzel bi araştırma

    YanıtlaSil
  27. 1)Kuranda "beyinden gelen su sayesinde" deseydi o zaman da diyecektini ki:"yumurtalıklarda sperm oluşabilmesi için beyinden mesaj iletilmesi gerekiyor. Bu yüzden sorun yok" :D

    2)Peki sizin yüce allahınız düşünememiş mi ki hadi 6. yüzyıl insanı beyinle kalp arasındaki farkı bilmiyor ama 20-30-40. yüzyıllarda da insanlar yaşayacak ve 6. yüzyılın insanlarına mantıklı gelen onlara komikten öte komedi gelecek ?

    Bence muhammed efendi sırf kalbinin varlığını hissedebildiği için (kalbin ritmik hareketlerinden dolayı) kalp kelimesini kullanmayı tercih etti. Eğer kalp değil de karaciğerlerimiz kalp gibi ritimli bir şekilde çalışan bir organ olsaydı eminim kalp yerine karaciğeri tercih ederdi :)

    3)Bu cevabına iyi güldüm gerçekten :D Arkadaş bitiyorum şu kurandaki parantez içerlerine. Ne kafa var arkadaş sizde ya...

    Rezilliğinizi kamüfle edebilmek adına ne çıkarımlarda bulunuyorsunuz :D

    4)Bak ne güzel bir rakam verilmesinin saçma olduğunu sen bile biliyosun ama ne hikmetse yüce allah kestirememiş böyle bir sorunun baş göstereceğini :D

    5)İnan o bağlantıya tıklamak bile istemedim. Çünkü böyle dehşet verici bir hatanın bile örtbas edilmesi gerçekten akıl-mantık-bilim dışı bir izah gerektirir.

    Eğer bu bağlantıya tıklasaydım birgün biri çıkıp "insanlar suyun içinde yaşayabilir" yazarsa bunu da açıp okumam gerektiği hissine kapılacaktım.

    MERCANLAR TATLI SUDA YAŞAMAZ [NOKTA]

    Bunun hiç bir şekilde bir izahı olamaz. Artık şu saçmalıkları bir kenara bırakın da biraz kafa çalıştırın ya... Sizin gibileri gördükçe aklıma hitlerin bir sözü geliyor: "Bir yalan ne kadar büyükse, inanı da o kadar çok olur."

    Muhammed'e gerçekten helâl olsun. Öyle büyük bir yalan söylemiş ki 1.2 milyar insanı peşine takmış. Eğer illa muhammede bir hayranlık besleyeceksem bu yüzden olabilir :D

    YanıtlaSil
  28. danyada insanlar ikiye ayrılır inanmayan akıllılar ve inanan akılsızlar

    YanıtlaSil
  29. eskiden çok sağlam bir şakirttim.ancak gün geçtikçe düşünmeye başladıkça bu işlerde bir terslik olduğunu anladım.islamiyet ve ona inananların hep çelişkili sözler ve davranışlarda bulunduklarını görüp tiksindim.Allah madem bu kadar yüce bence böyle şüphelere ve çelişkilere yer vermeyecek bir kitap göndermeliydi.Şu an bir arayış içinde olsam da ateist arkadaşları destekliyorum.Burada yazıkları herşey bilimle çelişmekte.Şakirtler de lafı istedikleri gibi anlamak için diretmekteler.Kolay değil tabi hurilerin yanına gitmek(!)

    YanıtlaSil
  30. Düşünmek,sorgulamak, kafa yormak,savunmak,fikirlere sahip çımak güzel bir şey

    İnanlar bazı ayetleri günümüz bilimin sahip olduğu bilgilere göre açıklıyorlar

    İnanmayanlar aynı ayetleri kitabın ortaya çıkış dönemimi dikkate alarak
    açıklıyorlar

    Burdan iki sonuç çıkıyor
    1.inananların kitap hakkında bilmedikleri daha çok şey var ve bilimle kazanılıyor
    2.inanmayanlara göre kitabın ortaya çıkış döneminde bu bilgilere ne gerek var bilim o işi yapıyor

    YanıtlaSil

  31. İnananlar bazı ayetleri bilimin günümüzde sahip olduğu bilgilere göre açıklıyor

    İnanmayanlar aynı ayetleri kitabın ortaya çıktığı döneme göre açıklıyor

    İnananlar için kitap hakkında( bazı ayetler) bilmedikleri çok şey var ve bilimle kazanılıyor

    İnanmayanlar için kitabın ortaya çıktığı dönemde bu bigilere(kastedilen ayetlere) ne gerek var bilim o işi yapıyor

    YanıtlaSil
  32. Canım ateist kardelerim.kur-an'ı en çok sorgulayacak nesil ahir zaman neslidir yani zamanımızın inançsızlarıdır.Bilim,teknoloji hepsi inançla insanın arasını açar gibi görünecektir ki bu da bize ahir zaman neslinin neden daha çok azgın ve inançsız olacaklarını gösteriyor.Bi kere Kur-an'da hormonlardan filan bahsetse bizim ahir zaman ateistlerinin hepsi okuduğunda imana gelecek ve ahir zaman nesli diye bi kitle olmayacaktı.Böylelikle dünyanın ve insanların yaratılma amaçlarından uzaklaşılacak bu da ilahi sistemde bi handikap oluşturacaktı.Quantum fiziği çağından bahsediyorsak doğru bildiğimiz herşeyin de yanlış olabileceğini unutmamamız lazım diyorum.Bu arada
    ahir zaman insanlarının bir özelliği de bir ilahi sistemden çıkıp diğerine dahil olmak değil özgür olmak,kendi kendini yönetmektir.Ondandır ki freedom,democracy gibi kavramlar hep bu yüzyılda ön plandadır.Ama sanayinin geliştiği,aklın özgür bırakıldığı,insanların kendi yaptıkları sistemlere dahil olduklaru son zamanlarda ironik olarak ölü sayıları,adaletsizlik,açlık,zulüm tavan yapmıştır.Sadece ikinci dünya savaşında ki -bu savaşta insan yapımı sistemler birbirleriyle savaşmıştır(faşizm,komünizm,ya da amerikanın sözde demokrasisi gerçek adıyla yeni dünya düzeni)-50 milyon insan ölmüştür.Şimdi bu vahşete,zulme tanık olan biri 1400 yıl önceki adil yönetim düzeninden çağ dışı geri kalmış filan diye bahsederse ben de bunun altında bi mantıksızlık ararım!!

    YanıtlaSil
  33. Bir gün Hz.Ali nin yanına inançsız biri gelir ve ya Ali siz bu kadar namaz kılıyorsunuz, oruç tutuyorsunuz, dünya zevklerinden uzak duruyorsunuz der. peki ya Allah yoksa ne yapacaksınız bu hayatınız boşa gitti. Hz. Ali bakar bu şahısa ne anlatsa anlamaz. En sonunda şöyle söyler. bu yaptıklarımdan benim bir şikayetim yok eğer senin dediğin gibiyse Allah yoksa (haşa) benim en fazla 50-60 yıllık hayatım böyle geçer ve bundanda bir şikayetim yok. ya Allah varsa sen ne yapacaksın öldükten sonra? ...
    Allahın varlığını bilimsel olarak kanıtlama anlama durumunda bulunsaydık zaten su an tüm insanlar cennette olurdu çünkü inanmamak için bir neden olmazdı ve sınav denen bu hayatta olmazdı önemli olan her şeyi kendin gibi değilde doğru ve düzgün bir şekilde yorumlamak. ve bilimide sadece kulaktan dolma öğrenmemek.

    YanıtlaSil
  34. Mantıklı sorulanların bazılarına cevap vereyim; Her insan Kuran'ı okuduğunda farklı anlamlar çıkarabilir. Bu aklıyla orantıldır.

    2.soru; Acaba insan birisine aşık olduğunda sevgiyi nereainde hisseder? Beynin de mi kalbinde mi? 3. soru; Herşeyden çift yaratmasının anlamı; bir canlıdan hem dişi hem erkeğin yaratılmasıdır. 4. soru; Burada gökten kastı çok net olarak uzaydaki gezegen vb.lerinin bir sistem dahilinde hareket ettiğidir. İsterse sistemi bozup, hepsini yerinden edebilir. 5.soru; Gökten kastı uzay,yerden kastı ise dikkatli okunduğunda uzayın dibinde bizim bilmediğimiz bir yer (taban) olduğudur.

    C-Mirasta matematik hatası; Youtube'da cevabı vardır, izleyin.
    Firavun kızıleniz; Kızıldenizin tabanında yarılan yerin izleri bellidir, aynen lut gölü, yani ölüdenizin çökmüş olduğu bölümü gibi. Gidip, görün.

    Sonuç olarak; Neden islâm'a veya diğer dinlere sürekli eleştirilerde bulunursunuz acaba? Ne alıp veremediğiniz var? Acaba Kuzey amerika tabanlı dinleri yok etme projesinin ücretsiz askerleri mi oluyorsunuz farkında olmadan? Ateistseniz öyle kalın, işinize bakın, neden bir dine bağlı insanlarla uğraşırsınız? Örnek; Kuzey amerika tabanlı porno sektörü var. Amaç; herkesi seks yaptırmak, ahlâkı bozmak. Temeli ise yine dinlere bağlı insanları inançsız yapmaktan ibaret.

    YanıtlaSil
  35. Gercegi sadece aklımizla kavrayabiliriz.dunyadaki butun dinler ve tanri tarafından gonderildigi idda edilen kitaplar akil dısıdır.insanlari yaratacaksın geri donusu olmayan bir sinav diyeceksin ve apacık akılın ve bilimin reddettigi seylere inan diyeceksin...uyan 21.yy insanı uyan bırakın bu orta dogu masallarına inanmayı!!!

    YanıtlaSil
  36. aga kafalar güzel yine, okudukca benden sarhoş müslümanlar görüyorum burda allah neşenizi artırsın dostlar, ben bi ara yine uğrarım, kalın sağlıcakla

    YanıtlaSil
  37. Sevgili arkadasim..Allahin varligi bilimsel olarak binlerce kez kanitlanabilir kanitlanmistirda..bu baglamda bazi insanlar sadece hoslarina gideni kendilerine ornek aliyorlar...onlara aciyip dua etmek lazim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Örnek verebilir misin nasıl kanıtlandı

      Sil
  38. ALLAHIN İŞİNE AKIL SIR ERMEZ,ERDİRMEYE KALKIŞANLARA ALLAH AKIL FİKİR VERSİN DEMİŞ, ÖMER HAYYAM. MERYEM ALLAH TARAFINDAN HAMİLE KALMIŞMIŞ,İSA DOĞAR DOĞMAZ KONUŞMUŞMUŞ ,YİYEN YESİN.

    BENCE ALLAHIN KULLARIYLA İLETİŞİMİNDE PEYGAMBERLERE İHTİYACI OLMAZ, PEYGAMBERLERİN İNSANLARI GÜTMEK İÇİN ALLAHIN GÜCÜNE İHTİYACI OLUR.

    YanıtlaSil
  39. Allah bizi imtihan ettiğini söylüyor. Allah herşeyi biliyor. Öyleyse Allah neden bizi imtihan ediyor ki? Bizim hakkımızda herşeyi biliyor. Bizim gelecekte ne yapacağımızı biliyor. İmtihan ediyor olması mantıksız. Biz insanoğluna bunları çektirmesi de gerekmezdi. İnsanları yarattı. Onların bazı şeyleri yapmasını yasakladı. İnsanlardan bazıları bu yasakları çiğnedi. Allah da onların bir kısmını cehennem azabıyla cezalandırdı. Allah kendi programladığı, kendi eseri olan şeyleri neden cezalandırıyor? Allah bir hata yapmış olamaz. Allah evreni nasıl programlamışsa o da öyle hareket eder. Biz insanlar da nasıl programlanmışsak öyle hareket ederiz. Geçici dünya hayatında işlediği bir takım günahlardan dolayı sonsuza dek cehennemde kalan bir insan orada neden geçici değil de sonsuza dek kalıyor. Bu ona ne öğretecek? Sonsuz cehennem azabını gerçekten hak ediyor mu? Ama sanırım bütün bunlar ve de daha fazlası hiç sorun değil. Çünkü Allah dilediğini yapar. Hal böyle olunca hiçbir şekilde itiraz edemeyiz. Bu sistem, evren, yaşam düzen... bana o kadar anlamsız, gereksiz, boş ve psikopatça geliyorki... ne diye kimisine işkence etmek, sonra onu mükafatlandırmak ya da tersi... Ama yine de intihara yanaşamıyorum. Ya doğru çıkarsa. İmkansız diye birşey yok bence. Kesinlik %99,99999... ile ancak ifade edilebilir. Ama %100 olmaz. Şunu söylemek gerekirse dindar bir insan olmamız ya da en azından yaratıcıya inanan ve de ona şükrünü dile getiren biri olmamızda fayda olabilir. Geleceğimizi garanti altına almak adına...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence bu yorum burada yapılan en mantıklı yorum olmuş. Gerçekten tebrik ediyorum.

      Sil
    2. insan akli ve mantigi ile hareket eder Allah insana birsey yaptirmaz ama yapacagini bilir.Insanda yasarki yaptigini bilsin cezasini cekerken senin gibi konusmasin diye.Allahin katindada zaman kavrami yoktur oyuzden dunyanin var olusu ile yok olusu onun icin hic birseydir aslinda ki bilimsel olarakta zaman kavrami cok esnektir aciklanmistir.Cahil bir yorum olmus ki ben inan biri bile degilim.

      Sil
    3. Arkadaşımız Allah maden her şeyi biliyor bu eziyeti neden çekiyoruz demiş... Bu konuya da değinilmiştir. Evet şüphesiz Allah her şeyi bilir, ama diğer dünyada kafirler sen bizi imtihan etmedin sen bize bir şans vermedin ki diye bir iddiada bulunabilirler evet ve bu iddialarında haklı olurlardı. Bu yüzden onlar imtihan ediliyorlar, hem şeytan Allah'tan zaman istemiştir ve bu vakit kendisine verilmiştir.

      Sil
  40. Şu sayfayı okuyunca acıdım ya şakirtlere adamlar bin dereden su getirip kendilerini kandırmak için 100 takla atıyor.Bu nasıl bi zevk dir ugraşma artık arkadaşım kullan şu beynini de kendini kandırmak için abuk sabuk uğraşlara girip daha da rezil olma.

    YanıtlaSil
  41. Ateist bir sitede bu kadar dinci olmasının izahı nedir ? Onlarında şüpheleri mi var ? Neyi ispata çalışıyorlar ?

    YanıtlaSil
  42. sevgili insancıklar. yaratıcının varlığı ve yokluğuyla ilgili yazmış olduğunuz tüm zımbırtıları okudum.siz var oldukça bu tartışma da var olacak. ve ne mutlu bana ki sizlerin bu kişisel avuntularınızı okudukça ve duydukça gülmeye ve eğlenmeye devam edeceğim.tartışmalarınızın gerçek sonucu şudur: TANRI İNSANI YARATMAMIŞTIR İNSAN TANRIYI YARATMIŞTIR. inanç bir insan ürünüdür ve insanlık tarihi boyunca devam eden en iğrenç en korkunç ticaret aracıdır.bunun sebebi şudur: insanların çaresizlikleri, aradıkları sorulara cevap bulamayışları,sürekli bir arayış içinde olmaları onları insanüstü bir güce inanmaya ve sığınmaya yöneltmektedir.inanç insanlar için bir avuntudur.teslimiyettir.sığınaktır.
    Milyonlarca insanın bilgisizlikten doğan bu masum ve samimi zaaafı dinler tarihi boyunca acımasızca kullanılmış ve sömürülmüştür.Bu yüzden birçok savaş katliam ve zulüm din uğruna din adına yapılmıştır.milyonlarca masum insan din uğruna can verirken birileri halkın dini duygularını sömürerek iktidarı ve gücü ele geçirmiştir.inanç insanların istediklerini elde etmek adına kullandıkları bir prim kaynağına dönüştürülmüştür.insanların paralarını,mallarını ele geçirmek hayatlarını kontrol etmek ve onları kendi menfaatlerine göre yönlendirmek için zihinlerine cennet,cehennem,huriler,zebaniler,ateş,azap,vb.mükafatları ve cezaları kodlamışlardır.zavallı insancıkları da bu masallara inandırarak istedikleri gibi kanlarını emmeye devam etmektedirler. insan zihninden cehennem korkusu ve cennet sevdası sökülüp atılmadıkça bu masalları dinlemeye devam edeceğiz.

    YanıtlaSil
  43. dünyanın ahlak,bilim,kültür,sanat,insan hakları,kadın hakları vs. akla gelecek tüm iyi şeylerde en geri kalmış dininin insanları, kafirlerin bulduğu şeylerle dinini savunmaya çalışıyor :) çalış çalış.. belki başarırsın..

    YanıtlaSil
  44. Herseyin bir yaratıcısı olmak zorunda hicbirsey yoktan kendi kendine var olmaz o zaman allahta kendi kendine ortaya cikamaz bu mantikla yaratilis paradoksa doner milyonlarca yaratici ortaya cikar.Butun din ve tanrilari insan beyni korktugu muhtac duydugu anda yaratmistir.

    YanıtlaSil
  45. Sn Yorumcular, yazıda ayetlerin bilim ile çeliştiğinden bahsediliyor ancak verilen örnekler bilimsel değil.
    Zaten siz bilimsel olayları açıklamak için bilimsel veriler öne sürmeniz lazım.
    Kısaca şöyle söyleyeyim: Yukarda bilimsel olarak anlattıklarınızda da veya ayetlerde anlatılanlara da bakıldığında hangisini yönettiğinizi düşünün. Ne demirin oluşmasını ne de inci mercan olayı.. hangisini, yönetiyorsunuz?
    Nerde ne zaman hangi din, cins, ırk, coğrafya üzerinde doğacağınızı ve nerde nasıl ne zaman neyle öleceğinizi bilmiyorsunuz daha. yani evveli de ahiri de siz yönetemiyorsanız ortasını ( hayat) yönetseniz ne olur? Insan kontrol edemediği her şeyce yönetilir aslında. Yönetiliyor ise ortada bi ryönetici vardır. sen buna ister enerji de ister materyalizm .. Biz sadece Allah deriz

    YanıtlaSil
  46. Saygi deger ateistler, sizlere bir soru lütfen cevab bekliyorum. Madem islam ülkeleri geri , fakir yoksul hertürlü olumsuz yönüyle öne cikan ülkeler, O zaman bana günümüzde diger halklari sömürmemis, savas yapmamis, kölelik yaptirmamis, insan ve adalet merkezli tek bir demokrarik Toplum demokrasiyle yönetilen ülke gösterin. Herhalde almanya , fransa, italya, belcika, ingiltere, portekiz, ispanya, polanya, rusya, ve cin aslinda iskandivya ülkeleri de dahildir cünkü hepsi isgal ve savaslara dolayli ve dolaysiz destek saglamis ve su an günümüzde kapilazmle yönetildikleri icin bunlari saymazsiniz. Yeryüzü sanki güllük gülastin bir tek islam ülkeleri geri öylemi? sadece birinci ve ikinci dünya savasinda (ateisizm güdümlü ülkelerin basi cektigi )ölen insanlarin sayisi tarih boyunca din savaslari adina öldüren insalarin yüzlerce katidir.

    YanıtlaSil
  47. Neden kuranı kerim çok basit anlatımlar barındırıyor?
    Bir çoğumuz kuranı kerim mealini birkaç sayfa dahi olsa okumuşuzdur.anlatımdaki bazı basit unsurlar kitabın çağımıza uygun olmadığını düşündürebilir.durum böyle olunca da farkında olmadan korkularımızı bastırmaya çalışarak bir sorgulama mekanızması geliştiribeliriz.kendimizce içinde mevcut görünen çelişkili durumların kafamızı karıştırması an meselesidir. böyle bir durumla karşılaştığımızda kendimizi hemen bir arama motorunda buluveririz.orda yaptığımız araştırmalarda bizi aslında en büyük hayal kırıklığına uğratan şeyin kurandaki çelişkilerden ziyade kafa karıştıran durumlara karşı kos koca alimlerin bile konuya tam hakim olmaması ve konuları yüzeysel geçiştirerek konuya farklı boyutlar kazandırmasıdır.cevabını aradığımız bir sorunun bizde yarattığı dilemmayı çözme arzusu bu sefer verilen geçiştirme cevapların üzerimizde yarattığı gerilimi giderme çabasına dönüşür.bende bu konuyu her ne kadar derin bilgi sahibi olmasamda düşüncemi paylaşmamda dinen bir sakınca görmüyorum çünkü ben de sınava tabiyim ve konuşmak için kuranı ezbere bilmeme gerek yok aklı olan ve bunu kullanmasını bilen herkes mantık çerçevesinde düşüncesini paylaşabilir. Şimdi her seyden önce şunu itiraf etmeliyiz ki (zaten bunu kimse inkar edemez aklın yolu birdir) kainat gerçekten çok komplesk bir yapıyı barındırıyor.her sey bir sistem dahılınde işlıyor, bır mevcudıyetın var oluşu, başka bır varlığa bağlanıyor ekosıstemler kuantumlar atomlar atom altı parçacıkları dev galaksıler, uzayda akıp giden gezegenler ve ınsan vucudundakı inanılmaz denğe ve işleyiş..vb bu konuyu sayfalarca yazabılırsınız.Bu mevzunun hala bir çok bilim adamının çalışma konusu olduğunu ve üzerine bir çok araştırma yaptığını söylemeye bile gerek yoktur. Benim üzerinde düşünmeme neden olan konu ise herkesin bildiği bu karmaşık yapının nasıl bir uyum içinde işlediği ile alakalı değil de bu kadar oluşumun kendi halinde nasıl sessiz sedasız işlediği ve sana hissetirmeden sürdürdüğüdür eski tarihlerde insanlara dünyanın kendı ekseninde saatte1670 km hızla bizi savurmadan döndüğünü söyleseydiniz kim bilir ne düşünürlerdi.Şöyle ki ancak derin araştırmalarla ve konuyu derinlemesine incelediğinde kompleks yapıyı fark edebileceğin fakat dısarıdan baktığın zaman nereye bakarsan ve birçok oluşumu gözünle gördüğün kulağınla duyduğun kadarıyla incele dısardan bıze o kadar sade ve basıt gorunur kı araştırmaya bıle gerek duymazsın(bilim adamları hariç) bu kadar komplesk yapının bu kadar sadelik içinde sunulması sızce Allahın basitlik ilkesini kullanarak bize bır çok şeyi sunduğunu kanıtlamaz mı? Bu durumu bıze cok basıt görünen hatta şüpheye dusmemıze bıle neden olan Kurana bağlarsak bence yanlış olmaz...devamı aşağıda

    YanıtlaSil
  48. Çünkü bizi Yaratanın tek bir kuralı var o da sadelik.Bazı arkadaşlar (ozellıkle ınanmak istemeyenler)Kuranı okuduğunda tarıhı anlatımların, mıtolojık efsanelerın, bılımsel celıskılerın şiirsel anlatımların çok sayıda içerdiğini ve uydurma yazıtlardan oluştuğunu dile getirirler. Halbuki yazımın başında bahsettiğim kaınatta kı sadelik ornegını verdıgımız gıbı aynı konuyu Kuranı Kerım uzerınden açıklamaya çalışırsak bence her seyı celıskı olarak gordugumuz bır yapıtın da tıpkı evren gıbı bır sadelik ıcınde dizayn edıldığını gorebılıriz. fakat burada tek yapmanız gereken bu kadar sade görünümün altında barındırdığı derınliği fark etmeniz için evrene baktığın ön yargısız tutumu Kitaba da sergilemen gerekir.bu derınlıgın adına ister basıtlık deyin ister sadelik gerçek şu ki;Dısarıdan yanı yüzeysel olarak baktığında sana cok basıt ve sade görünen bır yapıtın ancak içine derinlemesine baktığın zaman görebileceğin ve o zaman seni ikinci bir boyuta taşıyabilecek derın manalar içeriyor olmasıdır. Peki yüzeysel bakarsam Kuran bana ne anlatıyor?Aslında anlattığı şey çokta karışık değil orta zekaya hitaben sunulmuş, bir çocuğun dahi okuduğunda anlam çıkarabileceği nasihatlardan oluşan, içeriğinde ise sana cok kereler dusunmenı ve her anlatımdan ıbret çıkarmanı doğru dürüst olmanı yalan söylememeni haramdan uzak durmanı zina etmenin yanlış olduğunu anneye babaya saygı gibi evrensel sayılacak bir çok tavsıyelerde bulunuyor bu nasıhatları anlaman ıcın cok derın dusunmeye gerek yok sanırım orta zekanın rahatça kavrayabılecegı bır anlatım içeriyor. pekı ya cok zekı ve derın düşünenler ıcın ne barındırıyor işte bu sorunun cevabı senın basıt olarak gordugun yapıtın ıcındekı kompleks anlatımlarda gizlidir tıpkı kaintın barındırdığı sadelik içindeki karmaşık duruma benzetebilriz.

    YanıtlaSil
  49. Fakat keşfetmemiz için biraz sadelikten çıkmamız gerekiyor tıpkı evrendeki sade oluşumun içindeki derinliği görmek için ilk önce bütünü görüp sonra derinlemesine araştırıp (sağdan soldan duyduğun bir iki cümle ile değil atomu inceler gibi) incelemeliyiz ki O’ndaki derinliği görebilelim.Şimdi ben bunu soyledıgımde emınım aklınızdan pekı Allah(c.c) içinde derın manalar barındıran bir kitabı neden bize sunma gereği duydu? İnsanlarla doğrudan kendı bağlantı kursaydı biz de 1000’lerce yıl önce yazılmış olan bir kitap üzerinde şüpheye düşmeseydik.Neden bize sormadan bizi yarattı bızım ona ıbadet etmemız onun ne yararına olacak ki gıbı..ardı ardına soru yağmuru gelebilir.aslında demın bahsetmıs olduğum konuya yıne gelmıs olduk bence aklımızı bu kadar kompleks sorularla yormanın hiç gereği yok çünkü soru sorduğun Muhatabın bize cevabını zaten her saniye veriyor.Bizim yapmamız gereken tek şey basit düşünmek ve kendimizi çok yormadan evrendekı sadelıgı görmek olacaktır. çünkü bır sınegın dahi ıcınde barındırdığı onca karmaşık yapıya rağmen bu azami gücünü sadece aç karnını doyurmak ıcın kullandığını gördüğün zaman emınım ki her seyı tereyagınan kıl ceker gıbı cozeceksın bizim çözmekte zorlandığımız konunun özü buradan başlıyor.aslında verecegım bazı ornekler dın adamlarımız tarafından elestırılebılır.Hatta bu durumu savunmaya çalışırken günaha girdiğimi bile düşünenler olabilir.Fakat cesur soruları olan arkadaşlarımızı tatmın eden cevaplar verilmesi gerekiyor Maalesef birçok din adamımız bazı sorular karşısında sessiz kalmayı yeğledikleri için ya da bazı sorulara verdikleri cevapların oluşturduğu tatminsizlik, işin daha karmaşık hale gelmesine neden oluyor ve bir çok soru bu nedenle cevapsız kalıyor.Din adamlarımızı bu konuda çok eleştirmek istemezdim fakat tv programlarında dinle alakası olmayan sorulara karşı verdikleri olağanüstü incelikli cevapların(ninemin mezarı basında üç ihlas mı okusam dört subaneke mı okusam) kendilerine verdiği manevi rahatlığıyla cukkalarını doldururken diğer taraftan her şeyi düşünen sorgulayan eleştiren bir gençlik oluşumunun forum sıtelerınde kendılerine bır cıkıs yolu aramakta olduğunu ve bır cogu cevapsız kalan sorular karsısında caresız kaldığını göremediler

    YanıtlaSil
  50. Soruların inceliği cevapların yüzeyselliği iki taraf içinde düşünsel bir çatışmaya dönüşmüş ve kazananı belli olmayan bir savaşa yol açmış.Buradan yola çıkarak bu yazımı fazla derinlemesine inmeden sipesifik örnekleri dallandıırp budaklandırmadan açıklamaya çalıştım.İçinde bulunduğumuz çağı göz önüne alarak açıklamaya çalışmadım sadece bütüne baktım çünkü dünyada yaşamış 100 milyar insan var ve insanlık son yüz yılda oluşmadı. tekrar kuranı kerime donersek kuran, bıze bır cok ayetde bir çok defalar dusunmemız gerektıgıni sureklı vurgular.Bu kadar çok düşünmemizi isterken bize küçük ve basit örnekler sunar ve karşılaştırma yaptırır.fakat soyle bı durumda soz konusu olur. Eğer bütünsel bakmadan bazı ayetler üzerinde kelime oyuunları yaparak düşünürsen kendıne bıle ıtıraf edemeyecegın korkunç sorularla karsı karsıya kalman an meselesidir. emın olun bütünü görmeden derin düşünmek ınsanın zeka potansıyelıni artırmıyor sadece durumu karmaşık hale getiriyor yani özetle şunu söyleyebilirim ki sadece basit düşünmen durumu çözmen için yeterli! Çünkü evrenin oluşumu da aynı sadeliği barındırıyor kendi vücudunu irdelesen karmakarışık gıbı gördüğün kompleks yapıların dahi basıt bır düzenekten oluştuğunu görürsün yanı derın dusuncenın sana kazandırmak istediği aslında senin basıt düşünmen gerektıdıgıdır dunyadakı en buyuk buluşların bıle basıt dusuncelerden yada deneme yanılma yöntemlerinden yola çıkılarak bulunduğunu fark edersen ne demek istediğimi daha iyi anlarsın.tabi burada su soru akıllara gelebilir Allah(c.c) bızım düşünme yetimizin noksan kalıp aptal mı olamamızı istiyor da bu kadar sadeliği ön plana çıkarıyor. hayır tam tersi basit düşünecek kadar zekı olmanı ıstıyor ve senden sadelik içinde kalan gizli hazineyi bulman için yollar sunuyor sen sadece bütüne bakıyorsun ve bütün içinde sunulan parçaları görüp birleştiriyorsun

    YanıtlaSil
  51. Peki sen olsaydın ne yapardın?bır an için kendimizde üstün yetenekleri olan güçlü ama bir o kadar da alçakgönüllü bir mucit olduğumuzu hayal edelim elimizde yapmış olduğumuz harika bir icat var ve senden başka kimsenin onu anlaması yada çalıştırması mümkün değil çok kompleks bir yapıt ya da araç diyelim.bu icadının insanlığa çok yararlı olacağını düşünüyorsun bu yüzden bütün imkanlarınla onu açıklama çabası içindesin ilk önce ne yapardın?İhtimalleri ben söyleyeyim icat ettiğin her aracın üzerine kendi resmini yapıştırman senin tercihin olabilirdi ya da bir tv’ye çıkıp bunu ben yaptım insanlık adına armağan ediyorum diyebilirdin ya da bu icadın için bir kullanma klavuzu tertipleyip herkese nasıl kullanılması gerektiğini açıklayacağın bir bilğilendirme yazdırır onun içinde bir kişiyi görevlendirebilirdin.Tercih senin nasıl istiyorsan öyle yap ama bu tercihine dışardan çok müdahele gelmesini istemezsin sanırım etrafından gelebilecek eleştirel sorulara da ben öyle istedim öyle oldu deme cüreti tamamen sana ait kimse seni bu konuda sorgulayamaz. Basit düşün karışık bir durum yok!Şimdi bu icadını yaygınlaştıracak mühendislere ihtiyacın var kimleri seçerdin bu konuda güvendiğin kendine yakın hissetiğin birilerini görevlendirmen mantıklı olurdu ama asıl sorunda elindeki klavuzu öyle bir yazmalısın ki köylüsü de anlasın şehirlisi de içinde basit anlatımlar barındırsın ama icadın içeriğini anlayanlar her okuduğunda aletin farklı bir özelliğini daha keşfetsin sanırım bu senin için gurur verici bir durum olurdu onun her özelliğini keşfeden sana bir teşekkür mektubu yolluyor ve seni görmeyi çok arzuluyor elinde böyle milyonlarca mektup var diğer taraftan kılavuzu tersten okumuş içinden bir iki satırla aleti hemen çalıştırıp yol almayı planlayanlar aletin pekte iyi olmadığını hatta gereksiz olduğunu düşünüyor içlerinden bazısı ben daha iyi yazardım ya da gelip kendisi niye anlatmıyor da tek tek kılavuz hazırlamış diyenler bile çıkmış olsa ne tepki verirdin sana bırakıyorum.

    YanıtlaSil
  52. Burada verdiğim örnek cok basıt olabılır belkı gunahada gırmış olabılırım ama ınanın yıllardır bıze islamiyeti anlatan ınsanların sırf günah olacak korkusuyla temkınlı yaptığı açıklamalar ve kendı fikırlerı olmadan başka kaynaklara bağlı kalarak yaptıkları sıg anlatımlar yüzünden bız yenı nesıl genclerın daha cok dınden uzaklaşmasına sebeb olmuştur.bazı ınancsız arkadaşlarımızın ellerine koz vermısler onlar meydanı bos bulmuş adeta kendılerını cok zekı akıllı görmüşler ve alaycı bır tavırla dınımızı ve yaratıcıyı sorgular olmuşlar kendılerıne bu konuda hak vermıyor degılım cunku bızler onlara cevap vermeye çalışırken cok derın ve komplesk dusunup bir hata yapmayalım onu köşeye sıkıştırayım o da ınansın mantığıyla hareket edildiği ıçın karsı taraf da aynı düşüncede kendı tezını ıspata çalışmış ve karşılıklı zıt dusunceler ıkı tarafada etkı etmemıs hatta ınanan kesımı bıraz zedelemıs olabılır.halbukı bu kadar karşılıklı kılıç kuşanma yerıne her seyın basıt olguları ıle anılsa ıdı belkı ıkı tarafında tek noktada buluşacağı bır yer bulunabılırdı.sımdı tekrar kuranı kerıme donelım orda sureklı dıle getırılen bazı çelıskılı durumlardan bahsedılır..yok peygamberımızın eslerı evlatlık olayı her seyın cıft yaratılması tatlı su tuzlu su ıncı mercan matematıksel hatalar vs bunlarda hata olduğunu bıze dusunduren seyın gunumuzdekı teknolojik gelısmeler, ınsan hakları ,kadın hakları gıbı yenı hukuk sıstemlerın hayatımıza gırmesı yasayız bıcmımızın degısmesı vs.sımdı soyle duşunun senın hata olduğun sey hangı caga gore hata gecmıse gore mı senın yasadıgın doneme gore mı yoksa geleceğe gore mı derın dusunmeye gerek yok basıt dusunmen yeterli..yuz yıl oncesınde sana doğru olan tıp bugun farklı konuşur yarınn nedıyecegı bılınmez..bugun bakterıler cıft degıldır yarın onlarında cıfclestıgını duyarsın sasıp kalırsın..testıste uretılen sperm kaburga kemıgı ıle bel kemıgı arasındaki kasların refleksı ıle olduğunu duyarsın ağzın acık kalır..bır gun okyanusun derınlerınde tatlı bır gol bulursun vay be dersın..ıkı yuz yıl sonra evlenme hukuku degısır sen onu cagdas uygulama gorursun..nıtekım ınsanlıgn kendı elıyle ıcat ettıgı sey başka kaynaklarla çelısır gorununce sen bunu yıne basıt dusunmezsın hemen yorum ustune yorum yaparsın..bence ınsan dın konusunda cok derın dusunmemelı onda basıt dusun doğru yolu bul.. ılgınctırkı basıt dusunup Yaradan’ı bulunca onun yarattığı basıt varlıkları derın düşündüğün zaman hayret ıcınde kalıyorsun..yanı basıtlıgın ıcınde bır komplesk yapı mevcutken o komplesk görünen oluşumun basıt bır işleyısı olduğunu gorur yıne hayret edersın tek sır bır kere basıt dusun ve kapıdan ıcerı gır ve sonra keşfe cık..kapının ağzında derın dusunsende ıcerde ne olduğunu hıcbır zaman bılemeyeceksın.Yazımı bıraz acele yazdığım için yapılan imla hatalarından dolayı özür dielerim.gökhan kaya irtıbat kurmak isteyenler kayagokhan_@hotmail.com

    YanıtlaSil
  53. sayın admin gonderdıgım yoruları tek sayfada yayınlarsan memnun olurum..gokhan kaya..

    YanıtlaSil
  54. Vay be, ne tartışmışsınız, sonunuz hayır olur umarım.( ataist ve müslüman ibarelerini karıştırarak cümle kurdum:))

    Genel manada gördüğüm en önemli şey,

    Mü'min kardeşler; kafası karışan,gerekli ve tatmin edici cevaplar bulamamış ateist arkadaşlara cevap verirken başta ateistlik salaklıktır diyorsunuz, sonra Allah sizi hidayete erdirsin diyorsunuz. Eğer tebliğ yapacaksanız karşı tarafa saldırmayın, nazik davranın. Biri size gelip ya şimdi bi de sen müslümansın dimi, olum hiç mi düşünmedin de müslüman oldun dese , ne diyo lan bu dersiniz. O yüzden açıklamalarınızın mutlak doğru olarak kabül görmesini bekleyip, kabul etmeyeni salak ilan etmeyin.


    Ateist arkadaşlar;
    Şakirt lafını hiç sevmedim. Sizde karşı tarafa saldırıyorsunuz. Gerçi siz daha yumuşakça, daha çok diğer tarafın saçmaladıgını,ıkındıgını, zorladığını düşünüyorsunuz sanırım..



    Ve ayrıca, kişisel fikrimdir;
    İster ateist olun, ister mü'min olun, ister hristiyan olun , ister yahudi olun. Diğer insanlara saygılı ve sevgi dolu olun, yardsever olun, mantıklı olun, boş işlerle meşgul olmayın, bencil olmayın, yaptığınız her işin sorumluluğunu alın ve söylediğiniz her sözün-üzerinden ne kadar zaman greçerse geçsin-arkasında durabilin.

    Olay budur, kim cennete gitcek, kim cehennemlik, bunlar bizim karar verebileceğimiz şeyler değil,, sen ateistsin, müslüman ol, sen hristiyansın müslüman ol- hayır, sizin düşünce tarzınız benim karar verebileceğim birşey değil. Ama bu dünya biz insanların üzerinde yaşaması için var edilmiş. O zaman iyi insanlar olalım ve birbirimizi sertçe eleştirmek yerine, insanlığın yararına bir iş yapalım, bir başkasına iyi davranalım. Ortalama 60 yıllık ömürümüz böyle izafi , kozmik , gaybi , metafiziksel konular hakkında anlamsız ve bir sonucu olmayan tartışmalar için çok kısa. Önemli olan çevrenizdeki insanların, siz öldükten sonra arkanızdan "iyi bilordik."diyebilmesidir.
    -Burası muslimler icin : onlar sizin ahiretteki sahitleriniz olacak ins.-

    YanıtlaSil
  55. yapma bunu admin
    1- Spermin testislerde üretildiğinin bilinmemesi:

    Tıp biliminde dişi üreme hücresi olan “oocyte” nin yumurtalıkta, erkek üreme hücresi olan “sperm”in ise testiste üretildiği bilinmektedir. Ancak Tarık suresinde şöyle yazar:

    Tarık/ 5-8. İnsan neyden yaratıldığına bir baksın. Bel kemiği ile kaburgalar arasından gelip atılan bir sudan yaratıldı. Şüphesiz (Allah), onu yeniden döndürmeye kudretlidir.

    Bilime ters olan bu ayetin ikna edici bir izahı yoktur. Kimi İslamcılar, bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkanın sperm değil, insan olduğunu iddia eder. Kimi İslamcılar, bu ayeti testislerin başlangıçta yukarıda olmasıyla izah etmeye çalışır. Kimileri ise sperm ve oocyte ile kemik iliği arasında bağlantı kurmaya çabalar. Ama hiçbiri ayetin bilime uygunluğunu ortaya koyamamıştır.


    Kur an ı bir insan yazmış olsa hani uydurma ya; nie öyle bişi yazsın. bilmiyor mu nasl ürediğini. ikinci insanın yaratılısından bahsediyor.

    YanıtlaSil
  56. Yeni bir tartışma konusu açalım.
    Her şeyi bilen, gören, yapan, v.s. Neden baştan Kuranı göndermemiş de en son göndermiş? Yani 3 büyük 100 de küçük hatalı kitap gönderdikten sonra 104.Olarak Kuranı göndermiş? Bu kadar hatadan sonra buda hatalı olabilir mi?

    YanıtlaSil
  57. Diyelim reddeddik ateist olduk ateizm daha saçma eğer bütün kainat kendi kendiliğinden olduysa başlangıc nasıl oldu, başlangıcın başlangıcı nasıl oldu. Başkangıcının başlangıcının başlangıcı nasıl oldu? İnsan zekası ve bilimi Tanrıyı reddedecek kadar yüksekte 200.000 yıldır neden ölüme bi çare bulunamadı? Öldükten sonra insan ne olacak ? Ruh varmıdır? Ruh yaşayacakmı? Yaşayacaksa nerede ve nasıl yaşayacak? Hergün daha hızlı bok çukuruna doğru ilerleyen dünyada tek 1 insan dahi yaşayamayacak konuma gelince insan ırkı ne olacak? Yoksa uzaylılar gelip bizimi kurtaracak?
    200.000 süreyi aşkın yaşadığımız dünyanın merkezine neden hala inemedik? Yaşadığımız Dünyanın merkezini dahi bilemiyecek kadar aptalsak hangi bilim Tanrı yı reddedebilir? Madem bütün gezegenler tesadüfen oluştu. Neden Dünyadan başka bi gezegende hayat ve düzen yok?
    Bütün bu sorularıma akıllıca cevap ver ateist olurum.

    YanıtlaSil
  58. Ateizmin yeryüzünde hayat nasıl başladı sorusuna verebileceği bir cevabı yok. Ancak eleştiriyor. İnsan vücudundaki 100 trilyon hücrenin kusursuz işleyişini doğa yapıyor diyecek kadar komikleşiyor. Yemeği tencere pişirdi desen bilimsel olarak mümkün değil diyor, ama doğanın herşeyi yaptığına inanabiliyor. Eğer doğa ilah olsaydı üzerine çarpan göktaşlarını def etmekten aciz kalmazdı. Senin doğa dediğin uzay boşluğunda gösterilemeyecek kadar küçücük. O zavallı nasıl ilah olsun güldürmeyin.

    YanıtlaSil

Küfürlü, aşağılayıcı, hakaret içeren, içinde fikir barındırmayan ve yazı içeriğiyle ilgili olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Emoji
(y)
:)
:(
hihi
:-)
:D
=D
:-d
;(
;-(
@-)
:P
:o
:>)
(o)
:p
(p)
:-s
(m)
8-)
:-t
:-b
b-(
:-#
=p~
x-)
(k)