Melekler Yüzme Bilir mi?

Allah yeri , göğü ve ikisi arasındakileri 6 günde yaratmış ve yorulmamıştır, arşa egemenlik kurmuştur. (Kaf-38, Araf-54, Furkan-59, Yunus-3, Hud-7, Secde-4, Hadid-4)

Arşı su üzerindedir. (Hud-7)

Arşı taşıyan ve çevresinde tespih eden melekler vardır. (Zümer-75, Mümin-7)

Melekler 8 adettir. (Hakka-17)

Melekler iki üç ve dört kanatlıdır. (Fatır-1)

Bunlar Kuran Ayetleri. Şimdi benim anlamadığım yönler var; Allah'ın bir arşı var, bu arş su üzerinde ve bunu da taşıyan 8 adet Melek varsa, arşı taşıyan 8 adet Meleğin, arş su üzerinde olduğundan, suyun içinde olmaları gerekmez mi?

Peki bunlar suyun içinde ise neden 2,3 ve dört kanatlılar?

Hem koskoca Allah'ın arşını sadece 8 tanecik Melek nasıl taşıyabiliyor?

Bu kadar hafif veya küçük mü?

Peki Arş zaten su üzerinde ise, suyun kaldırma kuvveti zaten var, o halde neden Melekler suya girip arşı taşıyorlar?

Peki Arş, suyun üzerinde de, su neyin üzerinde?

Dökülmez mi?

Peki Allah hep Arş'ın üzerinde mi idi? Yoksa sonradan mı oraya geldi?

Eğer hep Arş'ın üzerindeydi ise, arş da suyun üzerinde olduğuna göre,
suyun da ezeliyetten beri var olması gerekmez mi?

Ya melekler? Onlar hep arşı taşıyordular ise, ezeliyetten beri hep var olmaları gerekmezmiydi?

Arş'ı ve Melekleri sonradan yarattı ise, daha önce nerede duruyordu?

Sonra koskoca Allah, neden kendini Meleklere taşıtıyor ki? Kendi kendine duramıyor mu?

Yoksa yüzme mi bilmiyor?



İlgili Ayet'ler;

Kaf-38 Andolsun, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde (altı evrede) yarattık. Bize bir yorgunluk da dokunmadı.

Araf-54 Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir.

Furkan-59 Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulan Rahmân’dır. Sen bunu haberdar olana sor!

Yunus-3 Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan, sonra da Arş’a kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allah’tır. O'nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte o, Rabbiniz Allah’tır. O halde O'na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?

Hud-7 O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş'ı su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır. Böyle iken "Ölümden sonra şüphesiz diriltileceksiniz" desen, inkarcılar "Mutlaka bu apaçık bir büyüdür" derler.

Secde-4 Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için ondan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?

Hadid-4 O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş’a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Zumer-75 Melekleri de, Rablerini hamd ile tesbih edip yücelterek Arş’ın etrafını kuşatmış halde görürsün. Artık kulların arasında adaletle hüküm verilmiş ve "Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur" denilmiştir.

Mümin-7 Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O’na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru."

Hakka-17 Melekler onun kıyılarındadır. O gün Rabbinin arşını, bunların da üstünde sekiz taşıyıcı taşır.

Fatır-1 Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

Ta Ha-5 Rahman arş'a kurulmustur.

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. sitenizi inceliyorum mantıklı bir insanım çelişkiler içindeyim anlamak istedigim bir konu var muhammet kuranı vahiy yoluyla yavaş yavaş aktarmıştır. kuranın anlatımı ve anlayışı çok akılcadır .tanrı katından inmedigini vurguluyorsunuz.peki ozaman cahiliyet döneminde yaşamış okuma yazma bilmeyen bir adam koca kitabı nasıl düzenlemiş.çok zekalı ve çok akıllı olmalı heleki o zamanlarda ne televizyon ne internet hak getire yahudilerin ve hıristiyanların kutsal kitaplarını okumasıda mümkün degil çünkü okuma yazma bilmiyor ve düzenli cümleler söylüyor vahiy yoluyla bir güç tarafından yönetilmeyince bu çok güç ha şimdiki insana gelince bu teknolişiyle benzer yazabilir.zaten kuranda tevrat ve incille ilgili benzer bir sürü benzerlik var birde bulundugun şartlara göre olaylara soru ve sonuç vahiyi eklersen şu andaki insan rahatlıkla koca kitabı yazar.ama çelişki şurda muhammet tek başın bu işi nasıl başara bilir.sitenizden bunun cevabını bekliyorum.lütfen mantıklı ve delilli bir şekilde beni aydınlatın

    YanıtlaSil
  2. Dostum bundan yıllar oncesınde mısır pıramıtlerının nasıl yapıldıgıda bılınmıyor. Mantıklı dusun kendın dogru olanı anlayacaksın.

    YanıtlaSil
  3. kuran muhammed öldükten sonra yazılmadımı vesselam. muhammed oturupta ayetmi yazdı sanıyorsunuz siz.

    yanında onu takip eden insanlar yazmadımı.

    nasıl bilimç içindesiniz yau. müslüman olmak önce cahillikle başlıyor sanırım.

    YanıtlaSil
  4. Arkadaşım sen nasıl bir ateistsin? Şu ateist olmak için olanlardan gibi göründün bana. Bir müslümanı müslüman olduğu için suçalayan birisi mantıklı düşünen birisi değildir. Gerçekten ateist olan birisi bunu düşünce yoluyla benimsemiştir. Görerek veya taklit ederek değil. İnançları ne olursa olsun bir insanı mezhebi veya inandığı şeyle çağırmak külliyen cahilliktir. Lütfen biraz saygılı ol ve cümlelerini tartarak konuş. Bu gün ateistler ve teistler arasındaki bariz çatışmanın başında kötü davranış unsurları geliyor...

    YanıtlaSil
  5. Öncelikle ben inanıyorum ve sevmeseniz de saygı göstermenizi beklemenin en doğal hakkım olduğuna inanıyorum. Malum bir kaç şeyi hatırlatmak ile başlayalım. Dünya kendi kendine dönüyor, güneş etrafında dönüyor gece - gündüz -mevsimler bu dönüşler neticesinde oluşuoyr malum. Yine bilinen bir gerçek gökyüzünün 7 kat olduğu, her insan da parmak izinin farklılık gösterdiği, ölüm gibi çok ilginç bir muammanın olduğu ( ne zaman nasıl öleceğiniz) öldükten sonra ne olacağı akla gelen bazı konu ve sorunlar değil mi?
    Şimdi haşa Allah'ın olmadığını kabul edilse benim kaybedecek neyim var size göre boşyere abdest namaz vs diğer emirlere uymanın külfetleri. Ancak bu sayede ben her gün abdest ile temizleniyorum. Dünya koşturmacası içinde rabbime inancım sebebi ile namaz kılıyorum aslolan kulluk olması ile birlikte doktorların da belirttiği bir çok hareketi de bu vesile ile yapıyorum. Dinim bana zekat ver diyor. Benim malımda fakirlerinde hakkı olduğu için yetimi koru gözet diyor, ana -babana of bile deme diyor vs. bence güzel işlere de sebep olunuyor.
    Peki yukarıda belirttiğim üzere bir düzen içerisinde asırlardır bir nizam var. Bir evin nasıl ki kendi kendine olmayacağı bir gerçekse tüm bunlarında bir mimarının olduğu kanaatimce gerekliliktir. Anne karnında bebeğin beslenmesini bir düşünün, asırlar önce gökyüzünün 7 kat olduğunu, iki deniz arasında tuzlu ve tatlı ayrımının varlığını bildirmekte. Ne sormak tartışmak istiyorsanız saygı çerçevesinde sorun konuşalım cahillik aptallık hakaretlerini lütfen bir daha zikretmeyin buyrun bakalım...

    YanıtlaSil
  6. faydalandığımı söylemek isterdim ama yazık biraz siyasi içerikli biraz da alışılmış basit; "akıl esaslı" olduğu peşin algılayışı yok eden akıl dışı şeyler ne diyeyim isyanınız "ALLAH'ı anlatma güdüsüyle hava atıp çam deviren benim gibi kaba ve yobazlara ise bizi SİZ'de affedin

    YanıtlaSil
  7. Siz ne kadar cahil cühela insanlarsınız.Tam anlamıyla anlamadan dinleri yorumlar yapıyorsunuz.Bir de saygı bekliyorsunuz.İlk önce saygıyı inanan insanlara yapın,onların değer verdiği din öğelerine saygılı olun.Hz.Muhammed(s.a.v) hanımı Hz.Ayşe ile 9 yaşında birlikte olmamıştır.O dönemin koşullarına göre o yaşta biriyle o yaşta birinin evlenmesi gayet normal karşılanan birşeydir.Açın da biraz arap tarihi okuyun o dönemin şartlarında değerlendirin olayları.500 lü yıllarla 2000 li yılların anlayışını karşılaştırıcak kadar damı gözünüz açık değil.10 sene önce ki şeyler bize komik gelirken 1500 sene önceki şeyler tabiki garip gelicek bizlere.Ama siz de at gözlüğü var.Ben girip sizin yazılarınıza bakıyorum,okuyorum ama saygılı bişekilde de düşüncelerinize hiç birşey demiyorum bunu çoğu insan yapar inançlı insanlar yani olaya sadece müslüman gözüyle bakmamk lazım.Süryani olan bir kömye cami yapılması tabiki yanlış ve saçma birşey ama avrupa da ki durum daha vahim değilmi.Neden Müslümanları bu kadar zan altında bırakıyosunuz.Kilise evet az dış ülkelerde çünkü düşünce tarzları gittikçe meteryalizme kayan bir dünya var.Bu savaşlar bu yok oluşlar metaryalst düşüncelre sayesinde oluyor zaten.Usame bin ladin denen adamı müslüman kabul etmiyoruz biz.Biz insanların görüşlerine saygılı bir dinin inanlarıyız.Bunu asla unutmayın ve daha saygılı olmaya çalışın...

    YanıtlaSil
  8. tarih okumakla tarihi yorumlamak arasında muhteva farklılıkları vardır.evvela tarih okumak isteyen kişilerin buna objektif veya buna yakın bir yorum getirebilmesi için yaşanılmış bir zaman dilimini o zamanın kültürü,anlayışı kısacası o zamanın şartlarını göz önünde bulundurarak objektive yönelmesi gerekir.bu durum tarihin okunması için gerekli olan kemik bir bilgidir.bunu herkes rahatlıkla bilebilir.
    hz muhammed(s.a.v.),belki bazı hareketleriyle çağımızın anlayışına göre ters bir tutum sergilemiş olabilir.ama o zamanın yaşantısına bakıldığı zaman bunun hiç de anormal bir tutum olmadığı açıkça meydana cıkar.
    islamiyet ve son peygamber ile ilgili kur'an'dan ayet alıntıları sitede mevcut.site kurucularının sitenin ideolojik görüşünü ve inanışlarını savunanların kur'an ayetleri ile ilgili bilmesi gereken cok ehemmiyetli bir husus vardır.kur'an ayetleri daha önce de bahsettiğim gibi indirildiği zamana göre değerlendirilmelidir.çünki o zamanın insanlarına seslenebilmek için o zamanın insanlarının yaşayış şekillerinin bilinmesi gerekirdi.bu yüzden ayetler zamandan ve mekandan ayrı tutulamaz.ayrıca indirilen her ayet belli olaylar silsilesinin ardından nail olur.yani her ayet bir amaca hizmet eder.
    düşüncelerimin ve fikri hayatımın gelişimin de islamiyetin cok büyük bir etkisi olmuştur.bunu islama inanan herkes bilebilir.gercekleri yakalayabilmek amacıyla hayatın koymuş olduğu engelleri aşmak için hangi engelleri saydamlaştırmamız gerektiğini cok iyi düşünmemiz gerekir.islmiyet sanıldığı gibi kapalı ve kasvet verici bir deil aksine son derece acık ve huzur verici bir dindir.saygılarımla...

    YanıtlaSil

Küfürlü, aşağılayıcı, hakaret içeren, içinde fikir barındırmayan ve yazı içeriğiyle ilgili olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Emoji
(y)
:)
:(
hihi
:-)
:D
=D
:-d
;(
;-(
@-)
:P
:o
:>)
(o)
:p
(p)
:-s
(m)
8-)
:-t
:-b
b-(
:-#
=p~
x-)
(k)